Bugünün Sorunlarına, Geleceğin Çözümleri...
Soru & Cevap Kariyer +90 212 325 25 01

7061 Sayılı Kanun ile Vergi Kanunlarında Yapılan Değişiklikler

 

 

Vergi kanunlarında önemli değişiklikler öngören 7061 sayılı Kanun, 5 Aralık 2017 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu duyurumuzda 7061 sayılı Kanun ile vergi kanunlarında yapılan değişiklikler açıklanmıştır.

 

 

A-   GELİR VERGİSİ KANUNUNDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER

 

1-   Gayrimenkul sermaye iradında götürü gider oranı %25’ten %15’e düşürülmüştür.

 

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 74’üncü maddesinde yapılan değişiklik ile gayrimenkul sermaye iradının tespitinde hasılata uygulanmakta olan %25 oranındaki götürü gider %15’e düşürülmüştür. Bu değişiklikle kira gelirlerini beyan eden mükelleflerden götürü gider yöntemini seçenlerin gelir vergisi matrahları ve dolayısıyla ödeyecekleri gelir vergisi tutarları artacaktır.

 

Söz konusu düzenleme 01.01.2017 tarihinden itibaren elde edilen gelirlere uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bir başka ifade ile bu değişiklik 2017 yılında elde edilen gelirler için de geçerli olacaktır.

 

2-   Asgari ücretin net tutarında yaşanan düşüşün etkisini gidermek için ilave asgari geçim indirimi getirilmiştir.

 

Bilindiği üzere, 2017 yılı için geçerli olan asgari ücretin net tutarı (1.404,06 TL), artan oranlı gelir vergisi tarifesine bağlı olarak Eylül ayında önceki aylara göre düşmüştü. Asgari ücretlinin eline geçen net ücrette yaşanan düşüşün ücretli üzerindeki etkisini telafi etmek için Gelir Vergisi Kanunu’na eklenen geçici 87 nci madde ile “ilave asgari geçim indirimi” uygulaması getirilmiştir.

 

Düzenlemeye göre 2017 yılı Eylül, Ekim, Kasım ve Aralık aylarına ilişkin net ücretleri gelir vergisi tarifesi nedeniyle 32 nci maddedeki esaslara göre sadece kendisi için asgari geçim indirimi hesaplanan asgari ücretlilere 2017 yılı Ocak ayına ilişkin ödenen net ücretin altında kalanlara, bu tutar ile 2017 yılı Eylül, Ekim, Kasım ve Aralık aylarına ilişkin olarak aylık hesaplanan net ücreti arasındaki fark tutar, ücretlinin asgari geçim indirimine ayrıca ilave edilecektir.

 

2017 yılının Eylül ve Ekim dönemlerine ilişkin ücretler tahakkuk ettirilerek ödendiği ve muhtasar beyannameler verildiği için bu dönemlere ait uygulamanın ne şekilde olacağı konusunda da düzenlemeye ihtiyaç duyulmuştur. Yapılan düzenleme ile 7061 sayılı Kanun’un yayımlandığı tarih itibarıyla 2017 yılı Eylül ve Ekim dönemlerine ilişkin olarak verilmiş olan muhtasar beyannamelerde beyan edilen ve ilave asgari geçim indirimi uygulanamaması nedeniyle çalışanlarca fazla ödenen vergiler, bunlara iade edilmek üzere, vergi sorumlularınca bu maddenin yayımı tarihinden sonra verilecek muhtasar beyannameler üzerinde hesaplanan vergiden mahsup edilmek suretiyle reddolunacaktır. Dolayısıyla, 2017 yılı Eylül ve Ekim dönemlerine ilişkin hesaplanacak ilave asgari geçim indirimi Kasım dönemine ilişkin Aralık ayında verilecek olan muhtasar beyanname üzerinden hesaplanan vergiden mahsup edilerek ücretlilere ödenecektir.

 

İlave asgari geçim indirimi uygulaması ile ilgili olarak Maliye Bakanlığı tarafından ayrıntılı açıklamalar yapılması beklenmektedir.

 

 

 

B-    KURUMLAR VERGİSİ KANUNUNDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER

 

1-   Kurumlar vergisi oranı %22’ye çıkarılmıştır.

 

7061 sayılı Kanunun 91 inci maddesiyle 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’na eklenen Geçici 10 uncu madde ile kurumlar vergisi oranı 2018, 2019 ve 2020 yılı vergilendirme dönemlerine ilişkin kazançlara uygulanmak üzere %22’ye çıkarılmıştır.

 

Özel hesap dönemine tabi olan mükellefler bakımından ise bu uygulama söz konusu yıllar içinde başlayan hesap dönemi kurum kazançları için geçerli olacaktır. Örneğin, 1 Temmuz-30 Haziran özel hesap dönemini kullanan bir mükellefin aşağıdaki dönemlere ilişkin kurum kazançları %22 oranında kurumlar vergisine tabi olacaktır:

 

a)     01.07.2018-30.06.2019

 

b)     01.07.2019-30.06.2020

 

c)     01.07.2020-30.06.2021

 

Bakanlar Kurulu’na %22’lik oranı %20’ye indirme yetkisi verilmiştir.

 

2017 yılı kazançlarına uygulanacak kurumlar vergisi oranı %20 olup bu düzenlemeden etkilenmeyecektir.

 

2-   Taşınmaz satış kazançlarının kurumlar vergisinden istisna olacak kısmı %50’ye indirilmiştir.

 

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5/1-e maddesi uyarınca kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazların satışından doğan kazançların %75’lik kısmı halihazırda belirli şartlarla kurumlar vergisinden istisnadır. 7061 sayılı Kanun’un 89 uncu maddesi ile bu oran %50’ye düşürülmüştür. Bu düzenleme Kanun’un yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.

 

Ayrıca, bankalara borçlu durumda olanların ve bunların kefillerinin, bu borçlara karşılık olarak sahibi oldukları taşınmazları ve iştirak hisselerini bankalara devretmelerinden doğan kazançları ile bankaların bu varlıkları elden çıkarmalarından doğan kazançlarına tanınan kurumlar vergisi istisnası, finansal kiralama ve finansman şirketlerini de kapsayacak şekilde genişletilmiş, mevcut düzenlemede yer alan %75 istisna oranı, taşınmazlar için %50, iştirak hisseleri için %75 olarak yeniden belirlenmiştir.

 

Bu düzenleme 01.01.2018 tarihinde yürürlüğe girecektir.

 

3-   İmalat sanayine yönelik teşvik belgeli yatırımlara 2017 yılı için tanınmış olan avantajların 2018 yılı için de geçerli olması sağlanmıştır.

 

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun geçici 9 uncu maddesi ile 2017 yılında yapılan imalat sanayiine yönelik teşvik belgeli yatırımlara daha yüksek indirimli kurumlar vergisi oranı ve yatırıma katkı oranı ile yatırım döneminde yapılan harcamalar için daha avantajlı indirimli kurumlar vergisi uygulaması imkanı getirilmişti. 7061 sayılı Kanun ile bu ilave teşviklerin 2018 yılında yapılacak yatırımlar için de geçerli olması sağlanmıştır.

 

4-   Kooperatiflerin kurumlar vergisi muafiyeti ve risturn istisnasında değişiklikler yapılmıştır.

 

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 4/1-k bendinde (tüketim ve taşımacılık kooperatifleri hariç) kooperatiflerin kurumlar vergisi muafiyetine ilişkin şartlar düzenlenmiştir. 7061 sayılı Kanunun 88 inci maddesi ile söz konusu hükümde aşağıda yer alan doğrultuda değişiklikler yapılmıştır:

 

a)   Kooperatiflerin muafiyet şartlarından birisi “ortak dışı” işlem yapmamalarıdır. 7061 sayılı Kanun’un ile Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 4/1-k bendinin sonuna eklenen hüküm ile ortak dışı işlem kavramı tanımlanmıştır. Buna göre kooperatiflerin ortakları dışındaki kişilerle yaptıkları işlemler ile kooperatif ana sözleşmesinde yer almayan konularda ortakları ile yaptıkları işlemler “ortak dışı” işlemlerdir.

 

b)   Kooperatiflerin faaliyetin icrasına tahsis ettikleri ve ekonomik ömrünü tamamlamış olan demirbaş, makine, teçhizat, taşıt ve benzeri amortismana tabi iktisadi kıymetleri elden çıkarmalarının ortak dışı işlem sayılmayacağı hükme bağlanmıştır. Dolayısıyla, kooperatiflerin bu iktisadi kıymetleri elden çıkarmaları muafiyet şartlarının ihlali anlamına gelmeyecektir. Önceden olduğu gibi yapı kooperatiflerinin kendilerine ait arsalarını kat karşılığı vererek her bir hisse için bir işyeri veya konut elde etmeleri de ortak dışı işlem sayılmayacaktır.

 

c)   Kooperatiflerin ortak dışı işlemleri nedeniyle kooperatif tüzel kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi işletme oluşmuş kabul edileceği hükme bağlanmak suretiyle muafiyet şartlarının ortak dışı işlem(ler) sebebiyle ihlal edilmesi halinde bu işlem(ler)in ayrı bir iktisadi işletme oluşturduğu kabul edilerek sadece bu işlem(ler)den elde edilen kazançların vergiye tabi tutulması sağlanmıştır.

 

d)   Kooperatiflerin, iktisadi işletmelerinden ve tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun sermayesine katılımlarından kazanç elde etmelerinin ve bu kazançları daha sonra ortaklara dağıtmalarının muafiyete etkisi olmadığı yönünde düzenleme yapılmıştır.

 

Ayrıca, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5/1-i bendinde yapılan değişiklik ile risturn istisnası üretim ve kredi kooperatifleri bakımından kaldırılmış, tüketim kooperatifleri ile sınırlı hale getirilmiştir.

 

Bu düzenlemeler 01.01.2018 tarihinde yürürlüğe girecektir.

 

5-   Finansal kiralama ve finansman şirketleri tarafından ayrılan özel karşılıkların kurumlar vergisi bakımından gider olarak dikkate alınabilmesine imkan tanınmıştır.

 

6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanununun 16 ncı maddesine eklenen fıkra ile finansal kiralama ve finansman şirketleri tarafından söz konusu madde uyarınca ayrılan özel karşılıkların tamamının, ayrıldıkları yılda kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınabilmesine imkan tanınmıştır.

 

Bu düzenleme 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe girecektir.

 

 

 

C-   KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU’NDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER

 

1-  Yurt dışında mukim mükellefler tarafından elektronik ortamda sunulan hizmetler KDV sorumluluğu kapsamı dışına çıkarılmıştır.

 

Bilindiği üzere ikametgahı, işyeri, kanuni merkez ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan mükellefler tarafından Türkiye’de yapılan hizmetler ile yurt dışında yapılan ancak Türkiye’de faydalanılan hizmetler KDV’ne tabidir. Bu gibi hizmet ifalarında mükellef, esas olarak hizmeti ifa eden olmakla birlikte, mükellefin Türkiye'de ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi bulunmadığından, KDV’nin tamamı, hizmetten faydalanan yurt içindeki muhatap tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilip ödenmektedir. 7061 sayılı Kanun’un 41 inci maddesi ile 3065 sayılı KDV Kanunu’nun 9’uncu maddesine eklenen hüküm ile KDV sorumluluğuna bir istisna getirilmektedir. Buna göre Türkiye’de ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi bulunmayanlar tarafından KDV mükellefi olmayan gerçek kişilere elektronik ortamda sunulan hizmetlere ilişkin KDV, bu hizmeti sunanlar tarafından beyan edilip ödenecektir.

 

Bu düzenleme 7061 sayılı Kanun’un Resmi Gazete’de yayımlandığı tarihi izleyen ayın başında yürürlüğe girecektir.

 

2-   Yurt dışında yapılan görüşmeler için verilen roaming hizmetleri KDV’den istisna edilmiştir.

 

7061 sayılı Kanun’un 42 nci maddesi ile 3065 sayılı KDV Kanunu’nun 17 nci maddesinin (4) numaralı fıkrasına eklenen (ç) bendi ile cep telefonu abonelerinin yurt dışında yaptıkları kullanımlara ilişkin yurt dışında bulunan operatör tarafından yurt içindeki operatöre verilen roaming hizmetine ilişkin bedel ile bu bedelin yurt içindeki operatör tarafından aboneye yansıtılması KDV’den istisna edilmiştir.

 

Söz konusu hizmete ilişkin bedeller 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu’nun 39 uncu maddesi gereği özel iletişim vergisinden de istisna olacaktır.

 

Bu düzenleme 7061 sayılı Kanun’un Resmi Gazete’de yayımlandığı tarihi izleyen ayın başında yürürlüğe girecektir.

 

3-   Borçluların finansal kiralama ve finansman şirketlerine iştirak hissesi ve taşınmaz devir ve teslimleri ile finansal kiralama ve finansman şirketlerinin bu varlıkları üçüncü kişilere devir ve teslimleri KDV’den istisna edilmiştir.

 

3065 sayılı KDV Kanunu’nun 17/4-r bendinde yer alan, bankalara borçlu durumda olanlar ile bunların kefillerinin sahibi bulundukları iştirak hisseleri ve taşınmazları bu borçlarına karşılık bankalara devir ve teslim etmeleri halinde tanınmış olan KDV istisnası, finansal kiralama ve finansman şirketlerine yapılan devir ve teslimlere de sağlanmıştır. Finansal kiralama ve finansman şirketlerinin bu şekilde devraldıkları iştirak hisseleri ve taşınmazları devir ve teslimleri de KDV’den istisna edilmiştir.

 

Bu düzenleme 01.01.2018 tarihinde yürürlüğe girecektir.

 

4-    İmalat sanayii yatırımları için tanınan KDV iadesinin 2018 yılında da sürdürülmesi sağlanmıştır.

 

3065 sayılı KDV Kanunu’nun Geçici 37 nci maddesi ile imalat sanayiine yönelik teşvik belgeli yatırımlar için 2017 yılında yapılan inşaat işleri nedeniyle yüklenilen ve indirim yoluyla telafi edilemeyen KDV’nin iadesine imkan tanınmıştı. 7061 sayılı Kanun ile bu iade imkanının 2018 yılında yapılan inşaat harcamaları nedeniyle yüklenilen ve indirim yoluyla telafi edilemeyen KDV için de sürdürülmesi sağlanmıştır.

 

Bu hüküm Kanunun yayım tarihinde yürürlüğe girecektir.

 

5-     FATİH projesi için KDV ve diğer vergilerde istisna tanınmıştır.

 

3065 sayılı KDV Kanunu’na eklenen Geçici 38 inci madde ile Eğitimde Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi (FATİH) Projesi kapsamında;

 

-  Proje bileşenlerine ilişkin olarak Milli Eğitim Bakanlığınca yapılan mal ve hizmet alımları KDV’den,

 

-  Proje bileşenleri için belirlenen internet kullanımlarına mahsus olan mobil telefon aboneliğinin ilk tesisi ile Proje bileşenlerine ilişkin verilen elektronik haberleşme hizmetleri özel iletişim vergisinden,

 

-  Proje bileşenlerine ilişkin mal ve hizmet alımları ile ilgili olarak düzenlenen idare ve/veya proje yüklenicilerinin taraf olduğu kâğıtlar damga vergisinden,

 

-  Millî Eğitim Bakanlığı veya bu Bakanlık adına proje yüklenicileri ile alt yükleniciler tarafından serbest dolaşıma sokulacak her türlü araç, gereç, malzeme, makine, ürün ve bunların yedek parçaları, 4458 sayılı Kanuna göre alınan gümrük vergilerinden, fonlardan,  bu ithalata ilişkin düzenlenen kâğıtlar damga vergisinden, yapılacak işlemler harçlardan,

 

-  Proje bileşenlerine ilişkin olarak 4760 sayılı Kanuna ekli (IV) sayılı listede yer alan malların, Millî Eğitim Bakanlığına ya da proje yüklenicisine teslimi veya bunlar tarafından ithali özel tüketim vergisinden,

 

müstesna tutulmuştur.

 

 

 

D-   ÖZEL TÜKETİM VERGİSİ KANUNU’NDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER

 

1-   Engellilerin binek otomobil alışlarında uygulanmakta olan ÖTV istisnasının uygulanma esasları değiştirilmiştir.

 

4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 7 nci maddesinin birinci fıkrasını (2) numaralı bendinde düzenlenmiş olan engellilere binek otomobili, arazi taşıtı, SUV ve benzeri taşıtların tesliminde uygulanmakta olan ÖTV istisnasında değişikliğe gidilmiştir. Yapılan düzenleme ile istisna için geçerli olan motor silindir hacmi sınırlaması kaldırılmış, parasal sınırlama getirilmiştir. Parasal sınır 200.000 TL olarak belirlenmiştir. Bu kapsamda, uygulanması gereken ÖTV ve diğer her türlü vergiler dahil değeri 200.000 TL’yi aşmayan  binek otomobili, arazi taşıtı, SUV ve benzeri taşıtların 5 yılda bir defaya mahsus olmak üzere engellilere teslimi, motor silindir hacmine bakılmaksızın ÖTV’den istisna olacaktır.

 

Bu düzenleme 01.01.2018 tarihinde yürürlüğe girecektir.

 

2-   Meyve suları, gazozlar, alkolsüz biralar ve makaronlar ÖTV kapsamına alınmıştır.

 

Meyve suları, sade ve meyveli gazozlar, alkolsüz biralar %10 nispetinde ÖTV’ye tabi tutulmuştur. Makaronlar için asgari maktu vergi ve nispi vergi öngörülmüştür.

 

4760 sayılı Kanunun ekinde yer alan (III) sayılı listenin;

 

a)      (A) cetveline aşağıdaki mallar eklenmiştir.

         

G.T.İ.P. NO

Mal İsmi

Vergi Oranı

(%)

Asgari Maktu Vergi

Tutarı (TL)

20.09

Meyve suları (üzüm şırası dahil) ve sebze suları (fermente edilmemiş ve alkol katılmamış), ilave şeker veya diğer tatlandırıcı maddeler katılmış olsun olmasın (Yalnız ambalajlanmış olanlar ve/veya toptan teslime konu edilenler) (Sebze suları ve Türk Gıda Kodeksine göre % 100 meyve suyu sayılanlar hariç)

10

-

22.02

Sular (mineral sular ve gazlı sular dahil) (ilave şeker veya diğer tatlandırıcı maddeler katılmış veya aromalandırılmış) ve alkolsüz diğer içecekler (20.09 pozisyonundaki meyve ve sebze suları hariç) (Yalnız ambalajlanmış olanlar ve/veya toptan teslime konu edilenler) (Doğal mineralli doğal maden suyu ile üretilmiş, tatlandırılmış, aromalandırılmış meyveli gazlı içecekler ile 2202.10.00.00.11, 2202.10.00.00.12, 2202.10.00.00.13, 2202.91.00.00.00 hariç)

10

-

2202.10.00.00.11

Sade gazozlar

10

-

2202.10.00.00.12

Meyvalı gazozlar

10

-

2202.91.00.00.00

Alkolsüz biralar

10

-

 

                                                                                                                        ”

b) (B) cetveline aşağıdaki mal eklenmiştir.

                 

G.T.İ.P. NO

Mal İsmi

Vergi Oranı

(%)

Asgari Maktu Vergi

Tutarı (TL)

4813.10.00.80.00

Diğerleri (Makaron)

65,25

0,0994

 

 

 

 

E-    VERGİ USUL KANUNUNDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER

 

1-    Tebligat ile ilgili hükümlerde değişiklikler yapılmıştır.

 

213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun tebligatla ilgili hükümlerinde aşağıda belirtilen değişiklikler yapılmıştır:

 

a)   Gerçek kişiler için MERNİS adresinin tebligat adresi olarak kullanılmasına imkan tanınmıştır. Vergi Usul Kanunu’nun 101’inci maddesinde yapılan değişiklik ile mükelleflerin işi bırakma bildiriminde, vergi mahkemesindeki dava açma dilekçelerinde, cevaplarında ve benzeri belgelerde yer alan adresleri “bilinen adres” olmaktan çıkarılmış, buna karşılık adres kayıt sisteminde (MERNİS) yer alan yerleşim yeri adresi “bilinen adresler” arasına eklenerek aşağıdaki hallerde tebligatın bu adreslere yapılacağı belirtilmiştir.

 

-   İşyeri adresinde tebliğ yapılacak olanların işyeri adresinde bulunamaması, işin bırakılması veya işin bırakılmış addolunması hallerinde tebliğ, gerçek kişilerde kendisinin, tüzel kişilerde bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerinden birinin, tüzel kişiliği olmayan teşekküllerde ise bunları idare edenler veya varsa temsilcilerinden herhangi birinin adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinde yapılacaktır.

 

-   İşyeri adresi olmayanlara tebliğ, doğrudan adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinde yapılacaktır.

 

b)  İdareye kapıya yapıştırmak suretiyle tebligat yapma imkanı tanınmıştır. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 102 nci maddesinde yapılan değişiklik ile muhatabın tebellüğden imtina etmesi ve adresinde bulunamaması hallerinde tebligatın kapıya yapıştırmak suretiyle yapılacağı hüküm altına alınmıştır.

 

Vergi Usul Kanunu’nun 102’nci maddesinin 7061 sayılı Kanun’dan önceki halinde mükellefin tebellüğden imtina etmesi halinde tebliğ edilecek evrakın muhatabın önüne bırakılması suretiyle tebliğ edileceği belirtilmişti. Söz konusu maddenin 7061 sayılı Kanun’un 17 nci maddesi ile değişik yeni şekline göre muhatap tebellüğden imtina ederse, tebliğ evrakının gönderildiği idareden alınabileceği şerhini içeren bir pusula kapıya yapıştırılacaktır. Posta memuru, durumu tebliğ alındısı üzerine şerh ve imza ederek, tebliğ olunacak evrakı tebliği yaptıran idareye teslim edecektir. Bu durumda tebliğ, pusulanın kapıya yapıştırıldığı tarihte yapılmış sayılacaktır.  

 

Tebliğ yapılacak olanların bu adreste bulunamaması durumunda (bulunamama durumu o adresten geçici ayrılmaları da kapsamaktadır) durum, posta memuru tarafından tebliğ alındısı üzerine şerh ve imza edilerek, tebliğ evrakı gönderildiği idareye iade edilecektir. Bu durumda bu Kanunun 101 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre işlem yapılacak, yani yukarıda açıklandığı üzere ilgililerin MERNİS adreslerine tebligata çıkılacaktır.

 

İlgililerin MERNİS adreslerinde tebliğe çıkılan hallerde, tebliğ yapılacak kişinin adresinde bulunamaması durumunda (bulunamama durumu o adresten geçici ayrılmaları da kapsamaktadır) durum, posta memuru tarafından tebliğ alındısı üzerine şerh ve imza edilerek, tebliğ evrakı gönderildiği idareye iade edilecektir. Bunun üzerine tebliği çıkaran merci tarafından belirlenecek münasip bir süre sonra yeniden tebliğ çıkarılacaktır. İkinci defa çıkarılan tebliğ evrakı da aynı sebeplerle tebliğ edilemezse, tebliğ evrakının gönderildiği idareden alınabileceği şerhini içeren bir pusula kapıya yapıştırılacaktır. Bu durum, posta memuru tarafından tebliğ alındısı üzerine şerh ve imza edilerek, tebliğ evrakı, gönderildiği idareye iade edilecektir. Tebliğ evrakının pusulanın yapıştırıldığı tarihten itibaren on beş gün içerisinde muhatabı tarafından alınması halinde alındığı günde, bu süre içerisinde alınmaması halinde ise on beşinci günde tebliğ yapılmış sayılacaktır.

 

c)   İlanen tebliğ için MERNİS adresine tebligat yapılamaması gerekmektedir. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 103’üncü maddesine göre muhatabın bilinen adresi yanlış veya değişmiş olur ve bu yüzden gönderilmiş olan mektup geri gelirse ilanen tebliğ yoluna gidilmekteydi. 7061 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonrasında eğer mükellefin adresine tebligat yapılamaz ise doğrudan ilanen tebliğ yoluna gidilmemekte, yukarıda açıklanan şekilde ilgililerin MERNİS adreslerine tebligat yapılması yoluna gidilmesi gerekmektedir. Eğer ilgililerin MERNİS adreslerine tebligat yapılamaz ise ilanen tebliğ yoluna başvurulabilmektedir.

 

2-   Maliye Bakanlığı’na elektronik ticaret ile ilgili bildirim yükümlülüğü getirme ve vergi daireleri ile yapılacak işlemleri elektronik ortamda yaptırma konularında yetki verilmiştir.

 

213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 257 nci maddesinde yapılan değişiklik ile;

 

-  Beyanname ve bildirimler dışında vergi daireleri ile yapılan yazışmaların ve işlemlerin de elektronik ortamda yapılabilmesi,

 

  -   Elektronik ticarette vergi güvenliğini sağlamak amacıyla elektronik ortamda ticari faaliyette bulunan gerçek ya da tüzel kişi hizmet sağlayıcılara ve/veya başkalarına ait iktisadi ve ticari faaliyetlerin yapılmasına elektronik ticaret ortamını sağlayan gerçek ve tüzel kişi aracı hizmet sağlayıcılara ticari faaliyetlerine ilişkin bildirim verme yükümlülüğü getirilmesi,

 

konularında Maliye Bakanlığı’na yetki verilmiştir.

 

3-   İkamet adreslerinde vukua gelen değişiklikleri vergi dairesine bildirme zorunluluğu kaldırılmıştır.

 

MERNİS’te yer alan yerleşim yeri adresinin bilinen adresler arasına alınmasıyla birlikte bu adresin MERNİS üzerinden takibi mümkün hale gelmiştir. Bunun sonucu olarak 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 157 nci maddesinde değişiklik yapılmak suretiyle mükelleflerin ikamet adresi değişikliklerini vergi dairelerine bildirme zorunlulukları kaldırılmıştır.

 

 

 

F-   AMME ALACAKLARININ TAHSİL USULÜ HAKKINDA KANUNDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER

 

1-   Borcu yoktur yazısının aranacağı hallerin kapsamı genişletilmiş ve kamu alacağını güvence altına almaya yönelik bazı tedbirler getirilmiştir.

 

6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun (AATUHK)’a 2008 yılında eklenen 22/A maddesi ile kamu alacaklarının tahsilatını hızlandırmak amacıyla bazı ödemeler ve işlemler sırasında Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerine vadesi geçmiş borcun bulunmadığına dair belge arama zorunluluğu getirilmesine ilişkin düzenleme yapılmıştı.

 

 7061 sayılı Kanun ile 6183 sayılı AATUHK’nun 22/A maddesi yeniden düzenlenmiştir.  Bu düzenleme ile mevcut ödeme ve işlemlere ek olarak kamu tüzel kişiliğini haiz kurum ve kuruluşların istisna kapsamında olanlar dahil mal veya hizmet alımları ile yapım işleri nedeniyle hak sahiplerine yapacakları ödemeler de kapsama alınmaktadır. Meslek kuruluşları ve vakıf üniversiteleri ise yeni düzenlemenin kapsamı dışında tutulmuştur.

 

Diğer taraftan, hak sahiplerine yapılacak ödeme sırasında tahsil dairelerine olan borçların re’sen kesilip yatırılması konusunda Maliye Bakanına yetki verilmiştir. Bakan bu yetkisini asgari tutar ve oran belirleyerek de kullanabilecektir.

 

Madde kapsamında kesinti zorunluluğu getirilen ödemeler için işçi ücreti alacaklarının önceliği korunmuş ve alacağın devrine ilişkin yapılacak her türlü devir, temlik ve el değiştirme işlemlerinin, tahsil dairelerine vadesi geçmiş borcu karşılayacak kısım ayrıldıktan sonra kalan kısım üzerinden hüküm ifade edeceği yönünde düzenleme yapılmıştır.

 

Bu maddenin yürürlük tarihi 01.01.2018 olarak belirlenmiştir.

 

2-   Kamu alacaklarının banka kartı ile ödenmesi halinde bankalara bu ödemelerden komisyon alma imkanı tanınmıştır.

 

Kamu alacaklarının bankacılık sisteminin geliştirdiği araçlarla ödenmesine ilişkin esaslar 6183 sayılı AATUHK’nun 41 inci maddesinde düzenlenmiştir. Mevcut maddede kamu alacaklarının yurt içi ve yurt dışı bankaların kredi kartlarıyla ödenmesi halinde bankaların katlanacakları giderlerin karşılanması için komisyon alınabileceği düzenlenmiş ancak banka kartlarının kullanılması halinde komisyon alınabileceğine dair bir düzenlemeye yer verilmemiştir.

 

7061 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi ile 6183 sayılı AATUHK’nun 41 inci maddesinde ibare değişikliği yapılarak kamu alacaklarının banka kartı ve benzeri kartlar ile ödenmesi halinde de bankalar tarafından komisyon alınmasına imkan tanınmıştır.

 

Düzenleme yayımı tarihinde yürürlüğe girecektir.

 

3-     Bazı dava açma, bildirim ve ödeme süreleri uzatılmıştır.

 

7061 sayılı Kanun’un 9’uncu maddesi ile 6183 sayılı AATUHK’nun;

 

a)       İhtiyati hacze ilişkin dava açma süresinin düzenlendiği 15 inci maddesinde yer alan 7 günlük süre 15 güne çıkarılmıştır.

 

b)       55 inci maddesinde ödeme emri ile amme borçlusuna borcun ödenmesi veya mal bildiriminde bulunulması konusunda tanınan 7 günlük süre 15 güne çıkarılmıştır. Ayrıca, borcunu vadesinde ödemeyenlere ait malları elinde bulunduran üçüncü şahıslara bu malları tahsil dairelerine bildirmeleri için tanınmış olan 7 günlük süre 15 güne çıkarılmıştır.

 

c)       58 inci maddesinde düzenlenmiş olan ödeme emrine karşı dava açma ve davası reddedilenler için mal bildiriminde bulunma süreleri 7 günden 15 güne çıkarılmıştır.

 

d)       56 ncı maddesinde yer alan teminatlı alacakların paraya çevrilmesinden önce borçluya yapılan tebligat ile verilen 7 günlük ödeme süresi 15 güne çıkarılmıştır.

 

e)       60 ıncı maddesinde yer alan mal bildiriminde bulunmayanlar hakkında uygulanacak hapsen tazyik kararı alınması için geçmesi gereken süre 7 günden 15 güne çıkarılmıştır.

 

 Bu düzenlemeler 01.01.2018 tarihinde yürürlüğe girecektir.

 

 

 

G-   DAMGA VERGİSİ KANUNU VE HARÇLAR KANUNUNDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER

 

1-    488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun mükerrer 30 uncu maddesinde değişiklik yapılmak suretiyle maktu ve nispi damga vergilerinin artırılması ve indirilmesine ilişkin Bakanlar Kurulu’na verilen yetkinin, kağıt türleri itibariyle birlikte ya da ayrı ayrı kullanılmasına imkan sağlanmıştır.

 

2-    488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli (2) sayılı tabloya ekleme yapılmak suretiyle kamu özel işbirliği projelerinin finansmanı için yurt dışına ihraç edilen menkul kıymetler karşılığında fon temin etmek üzere kurulan özel amaçlı kuruluşların, bu fonları proje yüklenicisi firmalara kullandırmasına ilişkin düzenlenen kağıtlar ile bunların teminatı ve geri ödenmesine ilişkin işlemler nedeniyle düzenlenen kağıtlara damga vergisi istisnası tanınmıştır. Buna paralel olarak 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 123 üncü maddesine eklenen fıkra ile aynı işlemler yargı harçları dışındaki harçlardan da istisna tutulmuştur. Bu düzenlemeler yayımı tarihinde yürürlüğe girecektir.

 

3-   5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 13 üncü maddesinin beşinci fıkrası uyarınca, transfer fiyatlandırması uygulamasında ilişkili kişilerle yapılan mal veya hizmet alım satımında uygulanacak fiyat veya bedelin tespitine ilişkin yöntemler, mükellefin talebi üzerine Maliye Bakanlığı ile anlaşılarak belirlenebilmektedir. 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (8) sayılı Tarifenin “XII- Transfer fiyatlandırması ile ilgili yöntem belirleme anlaşması harçları” başlıklı bölümü uyarınca söz konusu peşin fiyatlandırma anlaşmaları başvuru ve yenileme harcına tabi idi. Harç tutarları 2017 yılında sırasıyla 56.979,40 TL ve 45.583,30 TL olarak uygulanmaktaydı.

 

7061 sayılı Kanun’un 32 nci maddesi ile peşin fiyatlandırma anlaşmalarını teşvik etmek amacıyla başvuru ve yenileme harçları kaldırılmıştır. Bu düzenleme yayımı tarihinde yürürlüğe girecektir.

 

 

H-   MOTORLU TAŞITLAR VERGİSİ KANUNUNDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER

 

7061 sayılı Kanun ile 01.01.2018 tarihinden itibaren kayıt ve tescil edilecek otomobil, kaptıkaçtı, arazi taşıtları ve benzerlerinin vergilendirme usulü değiştirilerek mevcut vergilendirme ölçülerine taşıt değeri de eklenmektedir. 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu’nda yer alan mevcut tarife, 2017 yılı ve daha eski model taşıtlar için uygulanmak üzere varlığını sürdürürken, 01.01.2018 tarihinden itibaren kayıt ve tescil edilecek taşıtlar içinse I sayılı tarifede yapılan değişiklik uygulamaya konulmaktadır.

 

Vergileme ölçüleri arasına girecek olan “taşıt değeri”, 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu’nun 2 nci maddesine eklenen hüküm ile “taşıtların teslimi, ilk iktisabı ve ithalinde, katma değer vergisi matrahını oluşturan unsurlardan (vade farkı ile hesaplanan özel tüketim vergisi hariç) teşekkül eden değeri ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır.

 

Yeni tarife ile 2018 yılında kayıt ve tescil edilecek otomobil, kaptıkaçtı, arazi taşıtı ve benzeri taşıtlar için ödenecek olan MTV’nin, 2017 yılında geçerli olan tarife ile kıyaslandığında %15-%50 arasında artacağını belirtmek gerekir. 2018 yılında kayıt ve tescil edilecek otomobil, kaptıkaçtı, arazi taşıtı ve benzeri taşıtlar için söz konusu yılda geçerli olacak tarife aşağıda yer almaktadır.

 

 

Motor Silindir Hacmi (cm³)

Taşıt Değeri (TL)

Satır

Numarası

Taşıtların Yaşları ile Ödenecek Yıllık Vergi Tutarı (TL)

1 - 3 yaş

4 - 6 yaş

7 - 11 yaş

12 - 15 yaş

16 ve yukarı yaş

1- Otomobil, kaptıkaçtı, arazi taşıtları ve benzerleri

1300 cm³ ve aşağısı

40.000’i aşmayanlar

1

743

518

290

220

78

40.000’i aşıp 70.000’i aşmayanlar

2

817

570

319

242

86

70.000’i aşanlar

3

892

622

348

264

94

1301 - 1600 cm³ e kadar

40.000’i aşmayanlar

4

1.294

970

563

398

153

40.000’i aşıp 70.000’i aşmayanlar

5

1.423

1.067

619

437

168

70.000’i aşanlar

6

1.553

1.164

675

477

183

1601 - 1800 cm³ e kadar

100.000’i aşmayanlar

7

2.512

1.964

1.156

705

274

100.000’i aşanlar

8

2.741

2.142

1.262

770

299

1801 - 2000 cm³ e kadar

100.000’i aşmayanlar

9

3.957

3.048

1.792

1.067

421

100.000’i aşanlar

10

4.317

3.326

1.955

1.164

459

2001 - 2500 cm³ e kadar

125.000’i aşmayanlar

11

5.936

4.309

2.692

1.609

637

125.000’i aşanlar

12

6.476

4.701

2.937

1.755

695

2501 - 3000 cm³ e kadar

250.000’i aşmayanlar

13

8.276

7.200

4.498

2.420

888

250.000’i aşanlar

14

9.029

7.854

4.907

2.640

969

3001 - 3500 cm³ e kadar

250.000’i aşmayanlar

15

12.603

11.340

6.831

3.410

1.251

250.000’i aşanlar

16

13.749

12.371

7.452

3.720

1.365

3501 - 4000 cm³ e kadar

400.000’i aşmayanlar

17

19.815

17.111

10.077

4.498

1.792

400.000’i aşanlar

18

21.617

18.666

10.994

4.907

1.955

4001 cm³ ve yukarısı

475.000’i aşmayanlar

19

32.431

24.320

14.403

6.474

2.512

475.000’i aşanlar

20

35.379

26.531

15.713

7.062

2.741

   
       

 

 

 

2017 yılı ve öncesinde kayıt ve tescil edilmiş olan otomobil, kaptıkaçtı, arazi taşıtı ve benzerleri için 2018 yılında uygulanacak olan MTV tutarları motor silindir hacmi 1300 cm3 ve aşağısı için % 15, daha büyük motor hacmine sahip olanlar içinse % 25 oranında artırılmıştır.

 

(I) sayılı tarifede yer alan motosikletler ile diğer tarifelerde yer alan taşıtların (otobüs, kamyon, uçak, helikopter gibi) 2018 yılı MTV tutarları eskiden olduğu gibi 2017 yılına ilişkin yeniden değerleme oranında (ya da Bakanlar Kurulu tarafından belirlenen bir oranda) artırılarak hesaplanacak ve yılsonuna doğru Maliye Bakanlığınca duyurulacaktır. Ayrıca bu taşıtlar için taşıt değerine göre farklı vergilendirme sistemi de geçerli değildir.

 

 

I- GİDER VERGİLERİ KANUNUNDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER

 

1-   Özel iletişim vergisinde yapılan değişiklikler

 

6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu’nun 39 uncu maddesinin birinci fıkrasına göre;

 

a)  Her nevi mobil elektronik haberleşme işletmeciliği kapsamındaki (ön ödemeli hatlara yüklemeler için yapılan satışlar dahil) tesis, devir, nakil ve haberleşme hizmetleri %25,

 

b)  Radyo ve televizyon yayınlarının uydu platformu ve kablo ortamında iletilmesine ilişkin hizmetler %15,

 

c)  Kablolu, kablosuz ve mobil internet servis sağlayıcılığı hizmeti %5,

 

d)  Diğer elektronik haberleşme hizmetleri %15,

 

oranında özel iletişim vergisine tabi idi.

 

6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu’nun 39 uncu maddesinde yapılan değişiklik ile özel iletişim vergisi oranları her bir hizmet için %7,5 olarak belirlenmiştir.

 

Bu düzenleme 01.01.2018 tarihinde yürürlüğe girecektir.

 

2-    Banka ve sigorta muameleleri vergisinde yapılan değişiklikler

 

6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu’nun 29’uncu maddesinin birinci fıkrasının (p) bendinde değişiklik yapılmak suretiyle işlemin yapıldığı yere bakılmaksızın vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri sonucu lehe alınan paralar BSMV’den istisna edilmiştir. Bu düzenleme Kanunun yayımlandığı ayı izleyen ay başında yürürlüğe girecektir.

 

 

J-    VERASET VE İNTİKAL VERGİSİ KANUNUNDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER

 

7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu’nun 16 ncı maddesinin dördüncü fıkrasında yapılan değişiklik ile 5062 sayılı Kanunda tanımlanan şans oyunları ile gerçek ve tüzel kişilerce düzenlenen yarışma ve çekilişlerde kazanılan ikramiyeler için uygulanan %10 oranındaki veraset ve intikal vergisi oranı %20 olarak değiştirilmiştir. Bu değişiklik 7061 sayılı Kanunun yayımlandığı ayı izleyen ayın başında yürürlüğe girecektir.

 

 

K-   EMLAK VERGİSİ KANUNUNDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER

 

1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’na eklenen Geçici 23 üncü madde ile takdir komisyonlarınca 2018 yılı için takdir edilen asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerlerinin, 2017 yılında uygulanan birim değerlerinin belirli bir yüzdesini geçmemesi sağlanmıştır. Düzenlemeye göre takdir komisyonlarınca 2017 yılında 2018 yılı için takdir edilen asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerleri, 2017 yılı için uygulanan birim değerlerinin %50’sinden fazlasını aşması durumunda, 2018 yılına ilişkin bina ve arazi vergi değerlerinin hesabında, 2017 yılı için uygulanan asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerlerinin %50 fazlası esas alınacaktır. Takip eden 2019, 2020 ve 2021 yıllarında 29 uncu madde kapsamında bina ve arazi vergisi matrahları ile asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerleri bu şekilde belirlenen değerler üzerinden hesaplanacaktır.

 

Emlak vergi değeri veya asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerleri esas alınarak uygulanan vergi, harç ve diğer mali yükümlülükler için de yukarıdaki hükme göre belirlenen değerler dikkate alınacaktır.

 

Bu hüküm Kanunun yayımı tarihinde yürürlüğe girecektir.

PAYLAŞ