Bugünün Sorunlarına, Geleceğin Çözümleri...
Soru & Cevap Kariyer +90 212 325 25 01

7103 Sayılı Kanun ile Vergi Kanunlarında Yapılan Değişiklikler

 

 

Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında 7103 sayılı Kanun 27/03/2018 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Kamuoyunda Torba Yasa olarak da bilinen 7103 sayılı Kanun ile yatırım, üretim ve istihdam ile Ar-ge ve yenilik faaliyetlerinin teşvik edilmesi, iş yapma kolaylığının artırılması, uygulamada ortaya çıkan bir takım belirsizlik ve ihtilafların ortadan kaldırılması, vergi tabanının genişletilmesi amacıyla vergi  mevzuatında önemli değişiklikler yapılmıştır.

 

Bu değişiklikler aşağıda özetlenmiştir.

 

1-   Gelir Vergisi Kanunu’nun 32 nci maddesine eklenen hüküm ile asgari ücret üzerindeki vergi yükünün, gelir vergisi tarifesinin ilk diliminde sabit tutulması suretiyle kalıcı olarak asgari ücretin yıl boyunca vergi dilimi artışından etkilenmemesi sağlanmıştır.

 

2- Gelir Vergisi Kanunu’nun 9 uncu maddesine eklenen 9 numaralı bent ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu uyarınca lisanssız yürütülebilecek faaliyetler kapsamında yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik enerjisi üretimi amacıyla, sahibi oldukları veya kiraladıkları konutların çatı ve/veya cephelerine kurdukları kurulu gücü 10 kW’a kadar (10kW dahil) olan (kat maliklerince ana gayrimenkulün ortak elektrik enerjisi ihtiyacının karşılanması amacıyla kurulan dahil) yalnızca bir üretim tesisinden üretilen elektrik enerjisinin ihtiyaç fazlasını son kaynak tedarik şirketine satanlar esnaf muaflığı kapsamına alınmak suretiyle bu kişilerin söz konusu faaliyetlerinden elde ettikleri kazanç gelir vergisinin dışında tutulmuştur.

 

3-   Gelir Vergisi Kanunu’nun 23 üncü maddesine eklenen 16 numaralı bent ile kadın hizmet erbabına işverenlerce kreş ve gündüz bakımevi hizmeti verilmek suretiyle doğrudan veya işyerinde bu hizmetin verilmediği durumlarda her bir çocuk için aylık, asgari ücretin aylık brüt tutarının % 15'ini geçmemek üzere kreş veya gündüz bakım evine hizmet erbabı adına ödenmek suretiyle sağlanan menfaatler gelir vergisinden istisnası edilmiştir.

 

4-  Gelir Vergisi Kanunu’nun 25 ve 61 inci maddelerinde değişiklik yapılmak suretiyle hizmet erbabına iş sözleşmesinin sona ermesine bağlı olarak yapılan; iş kaybı, iş sonu, karşılıklı sonlandırma tazminatı gibi ödemeler bir taraftan ücret geliri kapsamına alınırken diğer taraftan bu ödemelerin kıdem tazminatı tutarına kadar olan kısmı gelir vergisinden istisna edilmiştir.

 

5-   Vergi Usul Kanunu’nun 5 inci maddesine eklenen hüküm ile kamu kurum ve kuruluşları tarafından ilgili kanunları uyarınca mükelleflerden talep edilebilen, görevleriyle doğrudan ilgili ve görevlerinin ifası için zorunluluk ve süreklilik arz eden bilgilerin, bu kuruluşlara verilmesinin vergi mahremiyetinin ihlali sayılmayacağına yönelik düzenleme yapılmıştır.

 

6-   Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 17 nci maddesinin 9 numaralı fıkrasında ticaret siciline tescil edilmiş şirketlerin tüzel kişilikleri sona erdiğinde, bunlar hakkında tasfiye tarihinden önceki dönemlere ilişkin olarak yapılacak tarhiyatların ve kesilecek cezaların muhatabına ilişkin düzenleme bulunmaktaydı. Bu fıkra hükmü yürürlükten kaldırılarak Vergi Usul Kanunu’nun 10 uncu maddesine taşınmıştır.

 

Ayrıca yine Vergi Usul Kanunu’nun 10 uncu maddesine  eklenen fıkra ile adi ortaklıklar gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin veya vakıflar, dernekler ve üniversiteler gibi tüzel kişiliği haiz olanların tüzel kişiliklerinin sona ermesi durumunda, bunlar hakkında tasfiye tarihinden önceki dönemlere ilişkin olarak yapılacak tarhiyatların ve kesilecek cezaların muhatabı konusunda düzenleme yapılmıştır.

 

7-   Vergi Usul Kanunu’na 278/A maddesi eklenmiştir. Bu madde ile mükelleflerce bozulma, çürüme veya son kullanma tarihinin geçmesi gibi nedenlerle imha edilecek mallara ilişkin takdir komisyonu kararı alınmadan imha oranının yetkili idare, oda ve kuruluşlardan görüş alarak ve mükellefin geçmiş yıllardaki işlemleri de dikkate alınmak suretiyle Maliye Bakanlığı ile anlaşma yapılmak suretiyle belirlenmesi imkânı getirilmiştir.

 

8-   Vergi Usul Kanunu’na eklenen 280/A maddesi ile yeni kurulan ve yatırım teşvik belgesi alan tam mükellef sermaye şirketlerince, yurt dışından sermaye olarak Türkiye'ye getirilen dövizin, kuruluşu takip eden hesap döneminin sonuna kadar belli şartlarla kur değerlemesine tabi tutulmaması sağlanmış ve böylece kur değerlemesinden kaynaklanan kazanç için bir anlamda vergi ertelemesi imkanı getirilmiştir.

 

Madde hükmüne göre yatırım teşvik belgesi kapsamında yatırım yapacak tam mükellef sermaye şirketlerine, işe başladıkları hesap dönemini takip eden hesap döneminin sonuna kadar yurt dışından getirilerek sermaye olarak konulan yabancı paraların, söz konusu dönem zarfında yatırım teşvik belgesi kapsamında sarf olunan kısmı nedeniyle oluşan kur farkları pasifte özel bir fon hesabına alınabilecektir. Bu durumda olumlu kur farkları hesabın alacağına, olumsuz kur farkları ise hesabın borcuna kaydedilecektir.

 

Sermaye olarak konulan bu yabancı paraların, işe başlanılan hesap dönemini takip eden hesap dönemi sonuna kadar herhangi bir suretle sarf edilmeyen kısmı; bu hesap dönemlerine ait vergilendirme dönemlerinin sonuna kadar mukayyet değeriyle, işe başlanılan hesap dönemini takip eden hesap döneminin sonuna itibariyle Vergi Usul Kanunu’nun 280 inci maddesine göre değerlenecektir.

 

Bu kapsamda oluşan fon hesabı, sermayeye ilave dışında herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledildiği veya işletmeden çekildiği taktirde, bu işlemlerin yapıldığı dönemin kazancı ile ilişkilendirilmeksizin, bu dönemde vergiye tabi tutulacaktır. Kurumlar Vergisi Kanunu’na göre yapılan devir ve bölünme işlemleri hariç şirketin tasfiyesi halinde de bu hüküm uygulanacaktır.

 

Mükelleflerin, bu madde hükmünden yararlanabilmeleri için ticaret siciline tescil tarihini izleyen üçüncü ayın sonuna kadar yatırım teşvik belgesi almak için başvuruda bulunmuş ve işe başlanılan hesap dönemini takip eden hesap döneminin sonuna kadar bu belgeyi almış olmaları gerekmektedir.

 

Bu hüküm, Kanunun yürürlük tarihi olan 27/03/2018 tarihinden sonra tescil edilen sermaye şirketlerine uygulanacaktır.

 

9-   Vergi Usul Kanunu’nun 353 üncü maddesinde değişiklik yapılmak suretiyle elektronik ortamda düzenlenmesi gereken fatura ve benzeri belgelerin kağıt ortamında düzenlenmesi ve elektronik olup olmadığına bakılmaksızın bu belgelerin Vergi Usul Kanununda öngörülen süre ve şekilde düzenlenmemesi nedeniyle aynı Kanunun 227 nci maddesine göre hiç düzenlenmemiş sayılmaları halinde her bir belge için asgari 240 lira olmak üzere belgede yer alması gereken tutarın % 10'u oranında özel usulsüzlük cezası kesileceği hüküm altına alınmıştır.

 

Bir takvim yılında her bir belge türüne ilişkin olarak kesilecek özel usulsüzlük cezası toplamı 120.000 TL’yi geçemeyecektir.

 

Benzer şekilde, elektronik belge olarak düzenlenmesi gerekenler de dahil olmak üzere, perakende satış fişi, ödeme kaydedici cihazla verilen fiş, giriş ve yolcu taşıma bileti, sevk irsaliyesi, taşıma irsaliyesi, yolcu listesi, günlük müşteri listesi ile Maliye Bakanlığınca düzenleme zorunluluğu getirilen belgelerin; düzenlenmediğinin, kullanılmadığının, bulundurulmadığının, düzenlenen belgelerin aslı ile örneklerinde farklı meblağlara yer verildiğinin, gerçeğe aykırı olarak düzenlendiğinin tespiti veya bu belgelerin Vergi usul Kanunu’nun 227 nci maddesine göre hiç düzenlenmemiş sayılması halinde her bir belge için 240 TL özel usulsüzlük cezası kesilecektir.

 

Bir takvim yılında her bir belge türüne ilişkin olarak kesilecek özel usulsüzlük cezası toplamı 120.000 TL’yi geçemeyecektir.

 

10-   E-tebligatta ceza uygulaması 456 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin 9 uncu maddesi ile düzenlenmişti. Geçtiğimiz aylarda Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu, Genel Tebliğin söz konusu maddesine istinaden ceza uygulamasına gidilmesinin suç ve cezada kanunilik ilkesine aykırı olduğu yönünde karar vermişti. Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 355 inci maddesinde yapılan değişiklik ile Maliye Bakanlığınca e-tebligatla ilgili getirilen yükümlülüklere uyulmaması durumunda, özel usulsüzlük cezası kesileceği hususu Kanunda açık bir şekilde düzenlenerek bu konudaki ceza uygulamasında süregelen Anayasa’ya aykırılık giderilmiştir.

  

11-   Özel usulsüzlük cezaları tarhiyat öncesi uzlaşma kapsamından çıkarılmış,  usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarında bu cezaların ödeme aşamasında uygulanan mevcut indirim oranı 1/3 den 1/2 ye yükseltilerek mükellefler Vergi Usul Kanunu’nun 376 ncı maddesinde yer alan indirim müessesesine yönlendirilmiştir. Özel usulsüzlük cezasının tarhiyat öncesi uzlaşma kapsamında çıkarılmasına ilişkin düzenleme yayımı tarihinde yürürlüğe girmiş olup yürülük tarihi olan 27/03/2018 den önce uzlaşma talep edilen cezalar için tarhiyat öncesi uzlaşma yapılacaktır.

 

12-   Vergi Usul Kanunu’na eklenen geçici 30 uncu madde ile sanayi sicil belgesine sahip mükelleflerce yatırım teşvik belgeli olsun veya olmasın imalat sanayiinde veya Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetlerinde kullanılmak üzere 31/12/2019 tarihine kadar alınan yeni makine ve teçhizat ile aynı tarihe kadar yatırım teşvik belgesi kapsamında iktisap edilen yeni makine ve teçhizat için mevcut amortisman listelerinde yer alan faydalı ömrü sürelerinin yarısı dikkate alınarak belirlenecek süre ve oranlar dahilinde amortisman ayrılması imkanı getirilmiştir.

 

Bu şekilde yapılacak hesaplamada faydalı ömür süresinin küsuratlı çıkması halinde çıkan rakam bir üst sayıya tamamlanarak ilgili kıymetlere uygulanacak amortisman oran ve süreleri belirlenecektir.

 

Bu şekilde belirlenen oran ve süreler izleyen yıllarda değiştirilemeyecektir.

 

Bakanlar Kuruluna imalat sanayinde kullanılmak üzere iktisap edilen ve madde hükmünden yararlanacak makine ve teçhizatı belirleme konusunda yetki verilmiştir.

  

13-   Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu’nda yer alan taşıt tanımları, Karayolları Trafik Kanununda yer alan tanımlarla uyumlu hale getirilmiştir. Buna göre minibüsler, sürücüsü dahil en çok onbeş oturma yeri olan taşıtlar olarak tanımlanmakta iken, bu tanımlama sürücüsü dahil en çok onyedi oturma yeri olan taşıtlar olarak güncellenmiştir. Otobüsler sürücüsü dahil en çok onaltı oturma yeri olan taşıtlar olarak tanımlanmakta iken bu tanım da sürücüsü dahil en çok onsekiz oturma yeri olan taşıt olarak değiştirilmiştir. Bu değişiklikler 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe girecektir.

 

14-   Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu’nda yapılan değişiklikler ile elektrik motorlu otomobil, kaptıkaçtı, arazi taşıtları ve benzerlerinin, panelvanların ve motosikletlerin, diğer taşıtlar için uygulanmakta olan motorlu taşıtlar vergisi tarifesinin % 25'i oranında vergilendirilmesi sağlanmıştır. Bu değişiklikler 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe girecektir.

  

15- KDV Kanunu’nun 13 üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen (j) bendi ile organize sanayi bölgeleri ve küçük sanayi sitelerince yapılan veya yaptırılan altyapı yatırımları (kanalizasyon, su, arıtma, doğalgaz, elektrik, haberleşme, yol)  ile küçük sanayi sitelerince işyeri inşasına yönelik olarak bunlara veya bunlar tarafından oluşturulan iktisadi işletmelere yapılacak mal teslimi ve hizmet ifaları KDV'den istisna edilmiştir. İstisna hükmü 1 Nisan 2018 tarihinde yürürlüğe girecektir.

 

16- KDV Kanunu’nun 17 nci maddesinin 4 numaralı fıkrasının (d) bendinde yapılan değişiklikle Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda  uygulamada yaşanan ihtilaflarının giderilmesi amacıyla okul aile birlikleri tarafından yapılan kantin kiralaması işlemleri KDV'den istisna edilmiştir.

 

 17-   KDV Kanunu’na eklenen geçici 39 uncu madde ile sanayi sicil belgesine sahip KDV mükelleflerine yatırım teşvik belgesi aranmaksızın münhasıran imalat sanayiinde kullanılmak üzere  yeni makine ve teçhizat teslimleri ile teknoloji geliştirme bölgeleri ile ihtisas teknoloji geliştirme bölgelerinde, Ar-ge ve tasarım merkezlerinde, üniversitelerin araştırma laboratuvarlarında  Ar-ge, yenilik ve tasarım faaliyetlerinde bulunanlara münhasıran bu faaliyetlerinde kullanılmak üzere yapılan yeni makine ve teçhizat teslimleri 31/12/2019 tarihine kadar KDV'den istisnası tutulmuştur.

 

İstisna tam istisnadır. İstisna kapsamındaki teslimlere ilişkin yüklenilen ve indirim yoluyla giderilemeyen KDV, mükellefin talebi üzerine iade edilecektir.

 

İstisna kapsamında alınan makine ve teçhizatın, teslim tarihini takip eden takvim yılının başından itibaren üç yıl içinde; imalat sanayii veya Ar-ge, yenilik ve tasarım faaliyetleri dışında kullanılması veya elden çıkarılması hallerinde zamanında alınmayan vergi alıcıdan vergi ziyaı cezası uygulanarak gecikme faizi ile birlikte tahsil edilecektir.

 

Söz konusu hüküm 1 Mayıs 2018 tarihinde yürürlüğe girecektir.

 

18- 3289 sayılı Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanuna eklenen Ek 12 nci madde ile amatör spor dallarının desteklenmesinde kullanılması şartıyla sporculara kulüpler tarafından ücret ödemeleri üzerinden yapılacak gelir vergisi kesintilerinden vergi dairesine beyan edilerek ödenen tutarların, her bir kulüp bazında açılacak özel hesaba aktarılmak suretiyle iade edilmesi öngörülmüştür. Söz konusu hüküm 1 Mayıs 2018 tarihinde yürürlüğe girecektir.

 

19-   İhraç edilmek üzere ihracatçılara teslim edilen ÖTV'ye tabi malların mücbir sebepler veya beklenmedik durumlar nedeniyle üç ay içinde ihraç edilememesi durumunda, katma değer vergisi uygulamasında olduğu gibi, mükellefe üç aya kadar ek süre verilebilmesine imkan tanınmıştır.

 

20-   ÖTV Kanunu’na eklenen 9/A maddesi ile yurtiçinde taşıtların imalat sürecinde kullanılan ve imalatçılar için ayrı bir yük oluşturan hoparlör, radyo, navigasyon cihazı, monitör gibi mallar için ödenen ÖTV'nin imalatçılara iade edilmesinin önü açılmıştır. Söz konusu hüküm 1 Nisan 2018 tarihinde yürürlüğe girecektir.

 

 21-   İkinci el araçların trafikten çekilmesi ve yeni araç alımının teşviki amacıyla, 31/12/2019 tarihine kadar uygulanmak üzere; 16 yaş ve üzerindeki otomobil, panelvan, minibüs, otobüs, kamyonet ve kamyonların, ihracatı veya İmha Merkezlerine teslim edilmek suretiyle trafikten kaydı silinerek hurdaya ayrılması karşılığında, araç sahiplerine, yurtiçinden yeni araç alımında 10.000 lirayı geçmemek kaydıyla ÖTV indirimi sağlanabilmesi imkanı getirilmiştir.

  

22-   Mal ihracatı yapan firmalar için nisbi aidat uygulamasında asgari alt sınırın kaldırılmış, hizmet ihracatı açısından ise nisbi aidat uygulamasından vazgeçilerek aylık asgari ücretin brüt tutarı ile bu tutarın 5 katı arasında belirlenen tutarda yıllık aidat tahsil edilmesi esası getirilmiştir.

 

 23-   6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna eklenen 74/A maddesi ile kamu alacaklarının tahsilatında etkinliğin artırılması amacıyla söz konusu Kanuna göre haczedilmiş malların tespit edilen değerinin %10 fazlasının ödenmesi şartıyla haczin kaldırılması ve aynı mala 3 ay müddetle tekrar haciz konulmaması yönünde düzenleme yapılmıştır. Bu düzenleme 1 Nisan 2018 tarihinde yürürlüğe girecektir.

 

 

Kanunun tam metnine aşağıdaki dosyadan ulaşabilirsiniz.

 

 

Saygılarımızla,

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

PAYLAŞ