Bugünün Sorunlarına, Geleceğin Çözümleri...
Soru & Cevap Kariyer +90 212 325 25 01

7162 Sayılı Kanun İle Vergi Kanunlarında Yapılan Değişiklikler

30/1/2019 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 7162 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile Vergi Kanunlarında önemli sayılabilecek bir takım değişiklikler yapılmıştır. Bu değişiklikler aşağıda özetlenmiştir.

 

1-        Vergiye uyumlu mükelleflere sağlanan %5’lik gelir ve kurumlar vergisi indiriminin şartlarından birisi indirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile bundan önceki son iki yıla ait vergi beyannamelerinin kanuni süresinde verilmiş ve bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin süresinde ödenmiş olmasıdır. Gelir Vergisi Kanununun mük. 121 inci maddesine göre her bir beyanname itibariyle 10 Türk lirasına kadar yapılan eksik ödemeler bu şartın ihlali sayılmamakta idi. Maddede yapılan değişiklik ile artık her bir beyanname itibariyle 250 TL’sına kadar yapılan eksik ödemeler bu şartın ihlali sayılmayacaktır. Bu değişiklik, özellikle beyannameler üzerinden alınan damga vergisinin süresinde ödenmemiş olmasından kaynaklanan hak kayıplarını ve ortaya çıkacak ihtilafları önlemek adına önemli bir adımdır. 

 

Ayrıca, aynı maddeye eklenen hüküm ile vergi kanunları gereğince, tecil edilerek belirlenen şartların gerçekleşmesine bağlı olarak terkin edilecek vergilerin, şartların sağlanamaması halinde kanunlarında belirlenen tecil süresinin sonunu takip eden 15 inci günün bitimine kadar ödenmesi şartıyla “beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin kanuni süresinde ödenmiş olması” şartının ihlal edilmiş sayılmayacağı belirtilmiştir.

 

Gelir Vergisi Kanunun mük. 121 inci maddesinde yapılan bu düzenlemeler 1/1/2019 tarihinden itibaren verilmesi gereken yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerinde indirim şartlarının varlığı açısından dikkate alınmak üzere 30/1/2019 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

 

2-        7103 sayılı Kanun ile 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 61 inci maddesinin 3 üncü fıkrasına eklenen 7 numaralı bent ile 27/3/2018 tarihinden itibaren hizmet sözleşmesi sona erdikten sonra; karşılıklı sonlandırma sözleşmesi veya ikale sözleşmesi kapsamında ödenen tazminatlar, iş kaybı tazminatları, iş sonu tazminatları, iş güvencesi tazminatları gibi çeşitli adlar altında yapılan ödemeler ve yardımların ücret sayılacağı hükme bağlanmıştı.

 

Aynı Kanun ile Gelir Vergisi Kanununun 25 inci maddesinin birinci fırkasının 7 numaralı bendine eklenen hüküm ile bu şekilde ödenen tazminat ve yardımlar belirli sınırlar dahilinde gelir vergisinden istisna edilmişti.

 

7103 sayılı Kanunun yayımı tarihi olan 27/3/2018 tarihinden önceki dönemler için bu ödemeler üzerinden kesilmiş olan gelir vergilerinin iadesi için açılmış olan davalar İdarenin aleyhine sonuçlanmaktadır. Müstekar hale gelmiş aleyhteki yargı kararları dikkate alınarak 7162 sayılı Kanun ile Gelir Vergisi Kanuna eklenen Geçici 89 uncu madde ile 27/3/2018 tarihinden önce işten ayrılan hizmet erbabına, karşılıklı sonlandırma sözleşmesi veya ikale sözleşmesi kapsamında yasal haklarına ek olarak ödenen tazminatlar, iş kaybı tazminatları, iş sonu tazminatları, iş güvencesi tazminatları gibi çeşitli adlar altında ödemeler ve yardımlardan yapılan gelir vergisi kesintisinin red ve iade edilmesinin yolu açılmıştır.

 

İade için hizmet erbabının düzeltme zamanaşımı süresi içerisinde tarha yetkili vergi dairesine başvurması gerekmektedir. İadenin yapılabilmesi için dava açılmamış veya açılmış davalardan vazgeçilmiş olması gerekmektedir.

 

Karşılıklı sonlandırma sözleşmesi veya ikale sözleşmesi kapsamında yapılmış olsa dahi ek tazminat niteliğinde olmayan ihbar tazminatı, normal ücret, yıllık izin ücreti, geçmiş veya mevcut dönemdeki çalışmalar karşılığında yapılan hizmet primi ve ikramiye ödemeleri ile ücret kapsamında olan benzer ödemelerden kesilen gelir vergisinin iadesi söz konusu değildir.

 

Uygulamanın usul ve esasları Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenecektir. Konu ile ilgili idari düzenleme ve açıklamalar beklenmektedir.

 

3-        193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 25 inci maddesinin birinci fıkrasının 1 numaralı bendine göre ölüm, engellilik, hastalık ve işsizlik sebepleriyle (işe başlatmama tazminatı dahil) verilen tazminat ve yapılan yardımlar gelir vergisinden istisna idi. Söz konusu bent hükmünde değişiklik yapılmıştır.

 

Uygulamada hizmet erbabına ölüm, engellilik, hastalık gibi durumlarda sosyal amaçlarla bazı tazminatlar ödenmekte ve/veya yardımlar yapılmakta ve istisna olduğu için bu ödemelerden gelir vergisi kesintisi yapılmamaktadır. Bu uygulama aynı şekilde devam edecektir.

 

Bu ödemelerin yanında işverenler tarafından işten çıkarılan hizmet erbabına işsizlik veya işe başlatmama tazminatı ve benzeri adlar altında yapılan ödemelerden sadece 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu uyarınca ödenen işsizlik ödeneği ile işverenlerce 4857 sayılı İş Kanununun 21 inci maddesine göre işe başlatmama tazminatlarının istisna kapsamında olduğu hükme bağlanmıştır. Madde gerekçesinde de ifade edildiği üzere arabuluculuk faaliyeti sonucunda tarafların, işçinin işe başlatılmaması konusunda anlaşmaları halinde en çok 8 aylık ücret tutarında ödenecek işe başlatmama tazminatları da istisna kapsamındadır.

 

İşverenler tarafından işten çıkarılan hizmet erbabına yukarıda belirtilen kanunlar kapsamında olmaksızın, işsizlik veya işe başlatmama tazminatı ve benzeri adlar altında yapılan ödemeler gelir vergisi istisnası dışına çıkarılmıştır.

 

4-        193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendi kapsamında muharrik kuvvet kullanmamak ve dışarıdan işçi almamak şartıyla oturdukları evlerde imal ettikleri havlu, örtü, çarşaf, çorap, dokuma mamulleri, dantel, her nevi nakış işleri ve turistik eşya, tarhana, erişte, mantı gibi ürünleri işyeri açmaksızın satanlar esnaf muaflığından yararlanmaktadır. Söz konusu bende hüküm eklenmek suretiyle aynı şartlarla asgari ücretin yıllık brüt tutarını (2019 yılı için yıllık 30.700,80 TL) aşmayacak şekilde söz konusu ürünlerin internet ve benzeri ortamlar üzerinden satışını yapanların da muafiyet kapsamında oldukları belirtilmiştir.

 

5-        2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 21 inci maddesinde değişiklik yapılarak elektronik belge düzenlemek suretiyle de eğlence vergisinin beyan ve ödenmesine imkan verecek idari düzenlemeleri yapabilmesi bakımından Hazine ve Maliye Bakanlığına kanuni yetki verilmiştir. Alınan bu kanuni yetki sonrasında Hazine ve Maliye Bakanlığınca yayımlanacak genel tebliğ ile e-bilet uygulamasına dahil olacak mükelleflerin ödeme kaydedici cihaz kullanım zorunluluğuna tabi tutulmadan eğlence vergisinin beyan ve ödeme usulünün e-bilet ve benzeri belgeler yoluyla gerçekleştirilebilmesine imkan sağlanması beklenmektedir.

 

6-        5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 5/B maddesiyle Türkiye’de gerçekleştirilen araştırma, geliştirme ve yenilik faaliyetleri ile yazılım faaliyetleri neticesinde ortaya çıkan buluşların kiralanması, devri veya satışı, Türkiye'de seri üretime tabi tutularak pazarlanması, Türkiye'de gerçekleştirilen üretim sürecinde kullanılması sonucu üretilen ürünlerin satışı neticesinde elde edilen kazanç ve iratların patentli veya faydalı model belgeli buluşa atfedilen kısmının % 50'si kurumlar vergisinden müstesna tutulmuştur.

 

Bu istisnadan yararlanılabilmesi için diğer şartların yanı sıra istisnaya konu buluşun mülga 551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında KHK kapsamında patent veya faydalı model belgesi verilerek koruma altına alınan buluşlar arasında yer alması ve bulaşa ilişkin incelemeli sistem ile patent veya araştırma raporu sonucunda faydalı model belgesi alınmış olması gerekmektedir. 551 sayılı KHK, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 191 inci maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır. 

 

7162 sayılı Kanun ile 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 5/B maddesine yapılan ekleme ile bugün itibariyle yürürlükte bulunan 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu hükümleri kapsamında patent veya faydalı model belgesi verilerek koruma altına alınmış olan buluşların da aynı şekilde istisnadan yararlanabilmesi sağlanmıştır.

 

7-        5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununa eklenen Geçici 11 inci madde ile 2019 UEFA Süper Kupa Finali ve 2020 UEFA Şampiyonlar Ligi Finali müsabakalarının Türkiye’de oynanmasına ilişkin olarak Türkiye’de elde ettikleri kazanç ve iratları dolayısıyla Avrupa Futbol Federasyonları Birliği (UEFA), katılımcı futbol kulüpleri ve organizasyonda görevli tüzel kişilerden işyeri, kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayanlar gelir ve kurumlar vergisinden muaf tutulmuştur. Bu muafiyet, tevkif yoluyla alınan vergileri de kapsamaktadır.

 

8-        3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununa eklenen Geçici 40 ıncı madde ile 2019 UEFA Süper Kupa Finali ve 2020 UEFA Şampiyonlar Ligi Finali müsabakalarına ilişkin olmak üzere Avrupa Futbol Federasyonları Birliği (UEFA), katılımcı futbol kulüpleri ve organizasyonda görevli tüzel kişilerden iş yeri, kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayanlara, bu müsabakalar dolayısıyla yapılacak mal teslimleri ve hizmet ifaları ile bunların bu müsabakalar dolayısıyla yapacakları mal teslimleri ve hizmet ifaları katma değer vergisinden istisna edilmiştir.

 

Bu istisna dolayısıyla yüklenilen vergiler, vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan vergilerden indirilecektir. İndirim yoluyla telafi edilemeyen vergiler ise 32 nci madde hükümleri uyarınca istisna kapsamında işlem yapan mükellefin talebi üzerine nakden veya mahsuben iade edilecektir.

 

Hazine ve Maliye Bakanlığı’na istisna ve iadenin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirleme yetkisi verilmiştir.

 

 

Duyurumuz bilgilendirme amaçlı olup belirli bir konu hakkında genel çerçevede bilgi vermek amacını taşıdığından içerikten kaynaklanan veya içeriğe ilişkin ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.

 

Bu duyurumuzda yer verilen bilgiler duyuru tarihi itibarıyla geçerli olup, duyuru tarihinden sonra gerçekleşebilecek yasal değişiklikler, gelişecek uygulamalar ve yargı kararları ileride farklı düzenlemeleri ve değerlendirmeleri gerektirebilmektedir.

PAYLAŞ