Bugünün Sorunlarına, Geleceğin Çözümleri...
Soru & Cevap Kariyer +90 212 325 25 01

36 Seri No.lu KDV Tebliği ile Yapılan Düzenlemeler

3/6/2021 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 36 Seri No.lu KDV Tebliği ile KDV Genel Uygulama Tebliğinde aşağıda özetlenen değişiklikler yapılmıştır.

 

1) Tevkifat uygulamasında sınır 1/7/2021 tarihinden itibaren 1.000’TL den 2.000’TL ye çıkarılmıştır.

 

Hali hazırda, kısmi tevkifat kapsamındaki işlemlerde KDV dahil fatura bedeli 1.000 TL’yi aşmadığı takdirde, hesaplanan KDV tevkifata tabi tutulmamaktadır. 

 

Tebliğ ile 1/7/2021 tarihinden itibaren kısmi tevkifat uygulaması kapsamına giren işlemlerde KDV dahil bedeli fatura bedeli sınırı 1.000 TL’den 2.000 TL’ye çıkarılmıştır. 1/7/2021 tarihinden itibaren KDV dahil fatura bedeli 2.000 TL’yi aşmayan teslim ve hizmetlerde kısmi KDV tevkifatı uygulanmayacaktır.

 

2) Finansman gider kısıtlamasına tabi giderler ile ilgili yüklenilen KDV indirilebilecektir.

 

Finansman gider kısıtlamasına tabi olan giderlerde KDV indirimi konusu tartışma konusu olmuştu. Tebliğ ile finansman gider kısıtlamasına konu edilip KKEG olarak dikkate alınan kısımla ilgili yüklenilen KDV’nin indirim konusu yapılabileceği düzenlenmiştir.

 

Bu kapsamda KDV Genel Uygulama Tebliğinin (III/C-2.1.) bölümünde yer alan “ç)” bendinin ikinci paragrafından sonra gelmek üzere aşağıdaki bölüm eklenmiştir.

 

Bununla birlikte, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 41 inci maddesinin birinci fıkrasının 9 numaralı bendi ile 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (i) bendindeki gider ve maliyet unsurlarından bir kısmının indiriminin kabul edilmeyeceğine yönelik düzenleme 3065 sayılı Kanunun 30/d maddesi hükmü ile paralellik arz etmemektedir. Doğrudan işletmenin faaliyetiyle ilgili olan bu giderler için yüklenilen KDV’nin indirim konusu yapılamaması, KDV’nin temel prensibi olan işle ilgili giderler için yüklenilen vergilerin mükellef üzerinde kalmaması prensibi ile de çelişmektedir.

 

3065 sayılı Kanunun 29/5 inci maddesinin verdiği yetki çerçevesinde 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 41 inci maddesinin birinci fıkrasının 9 numaralı bendi ile 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (i) bendi kapsamında gider ve maliyet unsurlarından indirimi kabul edilmeyen kısma ilişkin 3065 sayılı Kanunun 30/d maddesi hükmünün uygulanmaması uygun görülmüştür.

 

3) Emeklilik şirketleri kısmi tevkifat uygulaması kapsamına dahil edilmiştir.

 

Emeklilik şirketleri, 1/7/2021 tarihinden itibaren uygulanmak üzere kısmi tevkifat yapacak “belirlenmiş alıcılar” arasına dahil edilmiştir. Ayrıca, yine 1/7/2021 tarihinden itibaren uygulanmak üzere “diğer hizmetler” kategorisinde 5/10 nispetinde tevkifat yapmakla yükümlü olanlar arasında sayılmışlardır.

 

4) Sağlık hizmet sunucuları tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna verilen sağlık hizmetleri tevkifat dışına çıkarılmıştır.

 

Sağlık hizmet sunucuları tarafından verilen ve faturası Sosyal Güvenlik Kurumuna düzenlenen sağlık hizmetlerinde 1/7/2021 tarihinden itibaren başlayarak 5/10 oranında tevkifat uygulanmayacaktır.

 

5) Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri dışında KDV mükellefi olmayan alıcıların tevkifat uyguladığı işlemlerde düzeltme konusu düzenlenmiştir.

 

Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri dışında KDV mükellefi olmayan alıcıların tevkifat uyguladığı işlemlerde düzeltme aşağıdaki şekilde gerçekleştirilecektir.

 

Alıcı tarafından, işlem bedeli ve tevkif edilmeyen KDV kısmını ayrıca göstermek suretiyle iade amaçlı bir belge (fatura, dekont vb.) düzenlenecektir. Söz konusu belgede gösterilen tutarlar alıcı ve satıcı tarafından ilgili iade işlemini gösterecek şekilde mevzuata uygun olarak kayıtlara alınacaktır. Düzeltmenin bu şekilde yapıldığının tevsik edilmesine istinaden, işleme ilişkin tevkif edilen KDV, bu vergiyi vergi dairesine beyan ederek ödeyen alıcıya iade edilecektir.

 

Diğer taraftan, satıcının tevkifat uygulamasından kaynaklanan iade talebi sonuçlandırıldıktan sonra KDV iadesini ortaya çıkaran işleme ilişkin olarak yukarıda belirtilen şekilde düzeltme yapılmasının gerekmesi durumunda aşağıdaki şekilde hareket edilecektir:

 

-Düzeltme yapılması gereğinin ortaya çıktığı vergilendirme döneminde, yukarıda belirtildiği şekilde düzeltmeyi yapan mükellefin ilgili beyannamede de düzeltme yaptıktan sonra vergi dairesine yazılı olarak müracaat edip, daha önce iadesini aldığı tutarı iade etmesi halinde bu tutar, gecikme faizi ve vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın mükelleften geri alınacaktır.

 

-Mükellefin, bu şekilde düzeltme işlemini yapmaması halinde, tevkifat nedeniyle iade edilen KDV, değişikliğin vuku bulduğu dönemden düzeltmenin yapıldığı döneme kadar gecikme faizi uygulanarak vergi ziyaı cezası ile birlikte mükelleften aranacaktır.

 

6) İstisna kapsamında mal ve hizmet temin etmek isteyen ulusal güvenlik kuruluşlarınca, söz konusu mal ve hizmetlerin istisna kapsamında olduğuna dair GİB uygunluk bildirimi alınacaktır.

 

1/7/2021 tarihinden itibaren başlamak üzere istisna kapsamında mal ve hizmet temin etmek isteyen ulusal güvenlik kuruluşlarınca, söz konusu mal ve hizmetlerin istisna kapsamında olduğuna dair Gelir İdaresi Başkanlığından uygunluk bildirimi alınacaktır. Alınan olumlu görüş üzerine ulusal güvenlik kuruluşları tarafından, faturayı düzenleyen yükleniciye istisna kapsamında yapılan işlemin belgelenmesi amacıyla KDV Genel Uygulama Tebliği (EK: 11A)'da yer alan yetkili birim amirinin kaşe ve imzasının tatbik edileceği bir belge verilecektir.

 

Ulusal güvenlik kuruluşu bu listeyi, nihai mal veya hizmetin üretimine yönelik olarak sarf edilecek mal ve hizmetlerden oluşup oluşmadığı bakımından inceleyip, üzerinde gerek duyduğu değişiklikleri yapacaktır. Ayrıca, nihai mal veya hizmetin ve söz konusu listedeki mal ve hizmetlerin istisna kapsamında olduğuna dair Gelir İdaresi Başkanlığından uygunluk bildirimi alacaktır. Alınan olumlu görüş üzerine ulusal güvenlik kuruluşu listeyi örneği KDV Genel Uygulama Tebliği (EK:11B)’de yer alan biçimde onaylayacaktır.

 

7) Gayrimenkul yatırım fonları ile gayrimenkul yatırım ortaklıkları, yetki belgesi aranmaksızın, taşınmaz ticaretiyle iştigal eden mükelleflerden sayılacaktır.

 

Bilindiği üzere (23/f) maddesine göre, taşınmaz ticaretiyle iştigal eden mükelleflerce, KDV mükellefi olmayanlardan (mükellef olanlardan istisna kapsamında yapılan alımlar dahil) alınarak vasfında esaslı değişiklik yapılmaksızın taşınmazların tesliminde matrah, alış bedeli düşüldükten sonra kalan tutardır. 

 

KDV Genel Uygulama Tebliğinde taşınmaz ticareti ile iştigal edenler, 5/6/2018 tarihli ve 30442 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Taşınmaz Ticareti Hakkında Yönetmelik kapsamında yetki belgesi alan ticari işletmeler ile esnaf ve sanatkarlar olarak tanımlanmıştı. 

 

36 Seri No.lu KDV Tebliği ile gayrimenkul yatırım fonları ile gayrimenkul yatırım ortaklıklarının, yetki belgesi aranmaksızın, taşınmaz ticaretiyle iştigal eden mükelleflerden sayılacakları belirtilmiştir.

 

8) Aynı vergilendirme döneminde birden fazla konuda veya işlem türünde iade hakkı bulunan mükelleflerin bunların bazıları için iade hakkını kullanmamasının mümkün olduğu açıklanmıştır.

 

Bilindiği gibi mükelleflerin iade hakkı doğuran işlemleri nedeniyle iadesini talep ettikleri tutarın bir kısmının iade alınıp kalan kısmının indirim yoluyla giderilmesi tercihinde bulunmaları mümkün değildir. 

 

Bununla birlikte, aynı vergilendirme döneminde birden fazla konuda veya işlem türünde iade hakkı bulunan mükelleflerin bunların bazıları için iade hakkını kullanmamalarının mümkün olduğu konusuna açıklık getirilmiştir.

 

PAYLAŞ