Bugünün Sorunlarına, Geleceğin Çözümleri...
Soru & Cevap Kariyer +90 212 325 25 01

Korona Salgını Riski ve Telafi Çalışması İmkanı

İş Kanunu’nun 64 üncü maddesinde "Zorunlu nedenlerle işin durması, ulusal bayram ve genel tatillerden önce veya sonra işyerinin tatil edilmesi veya benzer nedenlerle işyerinde normal çalışma sürelerinin önemli ölçüde altında çalışılması veya tamamen tatil edilmesi ya da işçinin talebi ile kendisine izin verilmesi hallerinde, işveren iki ay içinde çalışılmayan süreler için telafi çalışması yaptırabilir. Bu çalışmalar fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma sayılmaz." denilmektedir.

 

Zorunlu neden, “zorlayıcı (mücbir) sebep” olarak anlaşılmamalıdır. Kanun metnindeki zorunlu neden, oldukça geniş bir kavramdır. Elbette, zorlayıcı bir sebeple; yani önceden öngörülemeyen ve kaçınılamayan, kusurdan uzak, tarafların dışında meydana gelen yangın, deprem, sel baskını gibi doğal afetler veya yasama ve yürütme organının kararları veya işlemleri ile iç savaş gibi sosyal olaylar nedeniyle işyerinde faaliyetin durması halinde işveren telafi çalışması uygulayabilir.[1]  İşverenin telafi çalışması yaptırabilmesi için zorunlu nedenle işyerinde işin asgari bir süre durmuş olması şart değildir. İşyerinde iş, zorunlu nedenle bir gün durmuş olsa bile bu koşul gerçekleşmiş sayılır.[2]

 

Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi olarak nitelenen Covid 19 (Korona) virüsü salgını riski nedeniyle üretimin durması, tatil edilmesi veya önemli ölçüde azalması hali de zorunlu neden olarak kabul edilebilir ve telafi çalışması söz konusu olabilir. Sadece işyerindeki salgın riski değil, küresel ölçekte hammadde tedarikinde yaşanan sıkıntılar ile satış siparişlerinde yaşanan iptaller de üretimin azaltılmasını zorunlu kılabilmektedir.

 

İşverence telafi çalışması yaptırılabilmesi için işyerinde çalışmanın ya tamamen tatil edilmesi, durması ya da normal çalışma sürelerinin önemli ölçüde altında çalışılması gerekir. Hükümdeki "normal çalışma sürelerinin önemli ölçüde altında çalışılması" kavramı, kısmi süreli çalışmaya ilişkin İş Kanununun 13'üncü madde gerekçesinde getirilen ölçütten de yararlanılmak suretiyle, normal çalışma süresinin en az üçte biri kadar kısaltılmış olması şeklinde anlaşılabilir.[3]

 

Çalışma Süreleri Yönetmeliği'nin 7 nci maddesinin 2 nci fıkrası uyarınca telafi çalışması yaptıracak işveren, bu çalışmanın İş Kanunu'nun 64 üncü maddesinde sayılan nedenlerden hangisine dayandığını açık olarak belirtmek, hangi tarihte çalışmaya başlanacağını ilgili işçilere bildirmek zorundadır.

 

Telafi çalışması, kaynağını oluşturan zorunlu nedenin ortadan kalkması ve işyerinin normal çalışma dönemine başlamasını takip eden 2 ay içerisinde yaptırılır. Telafi çalışması, günlük en çok çalışma süresi olan 11 saati aşmamak koşulu ile günde 3 saatten fazla olamaz. Telafi çalışması, tatil günlerinde yaptırılamaz. Dolayısıyla, işveren zorunlu nedenin yani korona virüs riskinin ortadan kalkmasıyla birlikte iki ay içerisinde işçilere günde üç saatten fazla olmamak şartıyla telafi çalışması yaptırma imkanına sahiptir. Bu durumda fazla çalışma ücreti ödemek zorunda kalmayacaktır. 



[1] Eyrenci/Taşkent/Ulucan, Bireysel İş Hukuku, Beta, İstanbul, 5. Baskı, 2014, s. 282

[2] Sarper Süzek, İş Hukuku, Beta, İstanbul, Eylül 2012, 8. Baskı, s. 805

[3] Resul Kurt, İş Kanunu’nda Telafi Çalışması, Dünya Gazetesi, 4/11/2011, (Çevrimiçi) https://www.dunya.com/kose-yazisi/is-kanunu039nda-telafi-calismasi/11423

PAYLAŞ