Bugünün Sorunlarına, Geleceğin Çözümleri...
Soru & Cevap Kariyer +90 212 325 25 01

Koronavirüs Salgını İle İlgili Ekonomik Tedbirler İçeren 7226 Sayılı Kanun Yürürlüğe Girdi

Korovirüs salgınına karşı önemli sayılabilecek ekonomik tedbirler içeren 7226 sayılı Torba Kanun 26 Mart 2020 tarihli 1. Mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

 

Bu duyurumuzda 7226 sayılı Kanun ile alınan ekonomik tedbirler ve mali hükümler ele alınmıştır.

 

1) Elektrik ve doğal gaz faturalarının ertelenmesi konusunda Cumhurbaşkanına yetki verilmiştir.

 

7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısiyle Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanuna eklenen Ek 13 üncü madde ile elektrik ve/veya doğal gaz tüketim bedellerinin tahakkuk ve/veya tahsilatlarının süresinin ve kapsamının belirlenerek 1 yıla kadar ertelenmesi ile elektrik ve/veya doğal gaz dağıtım ve/veya tedarik şirketlerinin söz konusu ertelemeden kaynaklanan anapara haricindeki tüketicilerden tahsil edilmeyen bedellere ilişkin finansman maliyetinin, gecikme zammı tutarını geçmemek üzere Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bütçesinden karşılanması konusunda Cumhurbaşkanına yetki verilmiştir.

 

Finansman maliyeti kapsamına girecek maliyet unsurları da dâhil olmak üzere bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, Hazine ve Maliye Bakanlığının görüşü alınarak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından yürürlüğe konulan yönetmelikle belirlenecektir. 

 

Bu düzenleme 1/1/2020 tarihinden geçerli olmak üzere Kanunun yayımı tarihinde (26/3/2020) yürürlüğe girmiştir. 

 

2) Mart-Haziran 2020 dönemi işyeri kirasının ödenmemesinin fesih ve tahliye nedeni olmaması sağlanmıştır.

 

7226 sayılı  Torba Kanunun Geçici 2 nci maddesine göre 1/3/2020 tarihinden 30/6/2020 tarihine kadar işleyecek iş yeri kira bedelinin ödenememesi kira sözleşmesinin feshi ve tahliye sebebi oluşturmayacaktır.

 

3) Hazine ve Maliye Bakanının, Kredi Garanti Kurumlarına nakit kaynak aktarma veya özel tertip Devlet İç Borçlanma Senedi  ihraç etme yetkisi, 25 milyar TL’den 50 milyar TL’ye yükseltilmiştir.

 

4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun geçici 20 nci maddesinin birinci fıkrasında değişiklik yapılmak suretiyle Hazine ve Maliye Bakanına verilen Kredi Garanti Kurumlarına nakit kaynak aktarma veya özel tertip DİBS ihraç etme yetkisi artırılarak 25 milyar TL’den 50 Milyar TL’ye çıkarılmıştır.

 

4) Karşılıksız çeklere sicil affı getirilmiştir.

 

5834 sayılı Karşılıksız Çek ve Protestolu Senetler ile Kredi ve Kredi Kartları Borçlarına İlişkin Kayıtların Dikkate Alınmaması Hakkında Kanuna eklenen Geçici 2 nci madde ile anapara ve/veya taksit ödeme tarihi 24/3/2020 tarihinden önce olup da; kullandığı nakdî ve gayrî nakdî kredilerinin anapara, faiz ve/veya ferilerine ilişkin ödemelerini aksatan gerçek ve tüzel kişilerin, ticari faaliyette bulunan ve bulunmayan gerçek kişilerin ve kredi müşterilerinin karşılıksız çıkan çek, protesto edilmiş senet, kredi kartı ve diğer kredi borçlarına ilişkin 5411 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesi hükmü uyarınca kurulan Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi nezdinde tutulan kayıtları, söz konusu borçların ödenmesi geciken kısmının 31/12/2020 tarihine kadar tamamının ödenmesi veya yeniden yapılandırılması halinde, bu kişilerle yapılan finansal işlemlerde kredi kuruluşları ve finansal kuruluşlar tarafından dikkate alınmaması sağlanmıştır. 

 

Kredi kuruluşları ve finansal kuruluşların birinci bu hüküm uyarınca mevcut kredileri yeniden yapılandırması veya yeni kredi kullandırması, bu kuruluşlara hukuki ve cezai sorumluluk doğurmayacaktır.

 

5) Karşılıksız çeklere ilişkin cezaların infazı belirli şartlarla durdurulmuştur.

 

5941 sayılı Çek Kanununa eklenen Geçici 5 inci madde ile 24 Mart 2020'ye kadar karşılıksız çekten dolayı mahkum olanların cezalarının infazı bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla, yani 26/3/2020 tarihi itbariyle durdurulmaktadır.

 

Hükümlü, tahliye tarihinden itibaren en geç üç ay içinde çek bedelinin ödenmeyen kısmının onda birini alacaklıya ödeyecek ve kalan kısmını üç aylık sürenin bitiminden itibaren ikişer ay arayla 15 eşit taksitle ödemesi durumunda mahkemece, ceza mahkumiyetinin bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına karar verilecektir. 

 

İnfazın durdurulduğu tarihten itibaren en geç üç ay içinde çek bedelinin ödenmeyen kısmının onda biri ödenmediği takdirde alacaklının şikayeti üzerine mahkemece hükmün infazının devamına karar verilecektir. 

 

Hükümlü, taksitlerden birini süresi içinde ilk defa ödemediği takdirde, ödemediği bu taksit sürenin sonuna bir taksit olarak eklenecektir. Kalan taksitlerden birini daha ödemediği takdirde alacaklının şikayeti üzerine mahkemece hükmün infazının devamına karar verilecektir. 

 

Hükmün infazının durdurulması halinde ceza zamanaşımı işlemeyecektir. İnfazı durdurulan kişi hakkında mahkemece Ceza Muhakemesi Kanunu'na göre adli kontrol tedbirine karar verilebilecektir. Verilecek kararlarda, hükmü veren icra ceza mahkemesi yetkilidir.

 

Mahkemece verilecek tüm kararlar alacaklıya tebliğ edilecektir. Verilecek kararlara karşı itiraz kanun yoluna gidilebilmesi mümkündür. İtirazın incelenmesinde İcra ve İflas Kanunu'nca belirlenen itiraz usulü uygulanacaktır. 

 

Madde hükümleri, her bir suç için ancak bir kez uygulanabilecektir.

 

6) Konaklama vergisinin yürürlüğü 1/1/2021 tarihine ertelenmiştir.

 

7194 sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 52 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde değişiklik yapılarak 1 Nisan 2020 olan konaklama vergisinin yürürlüğü 1 Ocak 2021 tarihine ertelenmiştir.

 

7) Yabancı para cinsinden kurulan emeklilik yatırım fonlarından elde edilen irat tutarının tespitinde kur farkları dikkate alınmayacaktır.

 

31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir. 

 

“Yabancı para cinsinden yapılan katkı payı ödemelerinin yatırıldığı yabancı para cinsinden kurulan emeklilik yatırım fonlarından elde edilen irat tutarının tespitinde kur farkı dikkate alınmaz.” 

 

8) Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına 3213 sayılı Maden Kanunu kapsamındaki mükellefler bakımından mücbir sebep ilan yetkisi verilmiştir.

 

3213 sayılı Maden Kanununa eklenen Ek-19 uncu madde ile mücbir sebeplerden herhangi birinin bulunması hâlinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından Hazine ve Maliye Bakanlığının görüşü alınarak Maden Kanunu kapsamındaki mali yükümlülüklerin ve/veya beyanların ertelenmesi ile mali yükümlülüklerin taksitlendirilmesine karar verilebilecektir. Bu takdirde mali yükümlülüklere ilişkin zamanaşımı duracak ve hak düşürücü süreler erteleme süresince işlemeyecektir. 

 

Bu hükmün uygulanması için mücbir sebebin malum olması veya ilgililer tarafından ispat veya tevsik edilmesi gerekir. 

 

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, mücbir sebep sayılan hâller nedeniyle; bölge, il, ilçe, mahal veya afete maruz kalanlar itibarıyla mücbir sebep hâli ilan etmeye ve bu sürede bu Kanunda belirlenen mali yükümlülüklerden yerine getirilemeyecek olanları tespit etmeye yetkilidir. 

 

Bu düzenleme 1/1/2020 tarihinden geçerli olmak üzere Kanunun yayımı tarihinde (26/3/2020) yürürlüğe girmiştir. 

 

9) Turizm arazilerinden tahsil edilmesi gereken kira, kesin izin, kesin tahsis, irtifak hakkı, kullanma izni, yararlanma, ilave yararlanma bedelleri ve hasılat payları ile Kültür ve Turizm Bakanlığından belgeli turizm tesislerinin yatırımcıları ve işletmecilerinden tahsil edilmesi gereken ecrimisillerin ödeme süreleri ertelenmiştir.

 

4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanuna eklenen Geçici 25 inci maddeye göre, 

 

a) Kanunları uyarınca ilgili bakanlıklar tarafından üzerinde turizm tesisleri yapılmak üzere adlarına kamu arazisi tahsis edilen, Kültür ve Turizm Bakanlığından belgeli yatırımcılar ve işletmecilerden, irtifak hakkı tesis edilip edilmediğine veya kullanma izni verilip verilmediğine bakılmaksızın 1 Nisan 2020 tarihi ile 30 Haziran 2020 tarihi arasındaki dönemde tahsil edilmesi gereken; kira, kesin izin, kesin tahsis, irtifak hakkı, kullanma izni, yararlanma, ilave yararlanma bedelleri ve hasılat payları ile 

 

b)Kültür ve Turizm Bakanlığından belgeli turizm tesislerinin yatırımcıları ve işletmecilerinden bu faaliyetleri dolayısıyla Hazine taşınmazlarını izinsiz kullanımlarından dolayı aynı dönemde (1 Nisan 2020-30 Haziran 2020) tahsil edilmesi gereken ecrimisillerin 

 

ödeme süreleri, başvuru şartı aranmaksızın altı ay ertelenmiştir.

 

Bu alacaklar ertelenen süre sonuna kadar herhangi bir zam veya faiz uygulanmadan tahsil edilecektir.

 

10) Kısa çalışma ödeneği konusunda düzenleme yapılmıştır. 

 

4447 sayılı Kanuna eklenen  Geçici 23 üncü madde ile, 30 Haziran 2020'ye kadar geçerli olmak üzere, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) kaynaklı zorlayıcı sebep gerekçesiyle yapılan kısa çalışma başvuruları için, işçinin kısa çalışma ödeneğine hak kazanabilmesi için öngörülen hizmet akdinin feshi hariç işsizlik sigortası hak etme koşullarını yerine getirmesi hükmü, kısa çalışma başlama tarihinden önceki son 60 gün (daha önce 120 gündü) hizmet akdine tabi olanlardan son üç yıl içinde 450 gün (daha önce 600 gündü) sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödenmiş olması şeklinde uygulanacaktır. Bu koşulu taşımayanlar, kısa çalışma süresini geçmemek üzere son işsizlik ödeneği hak sahipliğinden kalan süre kadar kısa çalışma ödeneğinden yararlanmaya devam edecektir. 

 

Kısa çalışma uygulamasından yararlanabilmek için iş yerinde kısa çalışma uygulanan dönemde, 4857 sayılı Kanunun 25 inci maddesinin birinci fıkrasının (II) numaralı bendinde belirtilen “ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller” nedeniyle derhal haklı fesih halleri dışında, işveren tarafından işçi çıkarılmaması gerekecektir.

 

Başvurular, başvuru tarihinden itibaren 60 gün içinde sonuçlandırılacaktır. Bu konudaki başvuru tarihini, 31 Aralık 2020'ye kadar uzatma konusunda Cumhurbaşkanına yetkili verilmiştir.

 

11) Telafi çalışmasının yaptırılabileceği süre 2 aydan 4 aya çıkarılmıştır.

 

4857 sayılı Kanunun 64 üncü maddesinde yapılan değişiklikle işçilerin ücret kaybının ve işletmelerin işgücü kaybının en aza indirilmesi ile işletmelerin değişen şartlara ve olağanüstü durumlara uyum yeteneğinin artırılması amacıyla, iki ay içinde yaptırılması gereken telafi çalışmasının dört ay içinde yaptırılabilmesine imkan tanınmıştır. Cumhurbaşkanına bu süreyi iki katına kadar artırma konusunda yetki verilmiştir.

 

12) İşverene ücret desteği getirilmiştir.

 

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa aşağıda yer alan Geçici 80 inci madde eklenerek, 2020 yılı Ocak-Aralık ayları için koşulları sağlayan işverenler için yine koşulları sağlayan sigortalı çalışanlarının toplam prim ödeme gün sayısının 2.50 TL ile çarpımı sonucu bulunacak tutarın İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanması öngörülmüştür. Bu düzenleme 1/1/2020 tarihinden geçerli olmak üzere Kanunun yayımı tarihinde (26/3/2020) yürürlüğe girmiştir. 

 

“GEÇİCİ MADDE 80- 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında haklarında uzun vadeli sigorta kolları hükümleri uygulanan sigortalıları çalıştıran işverenlerce; 

 

a) 2019 yılının aynı ayına ilişkin Kuruma verilen aylık prim ve hizmet belgelerinde veya muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde prime esas günlük kazancı 128 Türk lirası ve altında bildirilen sigortalıların toplam prim ödeme gün sayısını geçmemek üzere, 2020 yılında cari aya ilişkin verilen aylık prim ve hizmet belgelerinde veya muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde bildirilen sigortalılara ilişkin toplam prim ödeme gün sayısının, 

 

b) 2020 yılı içinde ilk defa bu Kanun kapsamına alınan iş yerlerinden bildirilen sigortalılara ilişkin toplam prim ödeme gün sayısının, 

 

2020 yılı Ocak ila Aralık ayları/dönemi için günlük 2,50 Türk lirası ile çarpımı sonucu bulunacak tutar, bu işverenlerin Kuruma ödeyecekleri sigorta primlerinden mahsup edilir ve bu tutar İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanır. Ancak (a) bendinde belirtilen prime esas günlük kazanç tutarı 6356 sayılı Kanun hükümleri uyarınca toplu iş sözleşmesine tabi özel sektör işverenlerine ait iş yerleri için 256 Türk lirası olarak esas alınır. 

 

Bu madde kapsamında destekten yararlanılacak ayda/dönemde, 2019 yılı Ocak ila Kasım ayları/döneminde aylık prim ve hizmet belgesi veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesi ile 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında uzun vadeli sigorta kollarından en az sigortalı bildirimi yapılan aydaki/dönemdeki sigortalı sayısının altında bildirimde bulunulması halinde bu madde hükümleri uygulanmaz. 

 

Mevcut bir işletmenin kapatılarak değişik bir ad ve unvan altında ya da bir iş birimi olarak açılması veya yönetim ve kontrolü elinde bulunduracak şekilde doğrudan veya dolaylı ortaklık ilişkisi bulunan şirketler arasında istihdamın kaydırılması, şahıs işletmelerinde işletme sahipliğinin değiştirilmesi gibi İşsizlik Sigortası Fonu katkısından yararlanmak amacıyla muvazaalı işlem tesis ettiği anlaşılan veya sigortalıların prime esas kazançlarını 2020 yılı Ocak ila Aralık ayları/dönemi için eksik bildirdiği tespit edilen iş yerlerinden İşsizlik Sigortası Fonunca karşılanan tutar, gecikme cezası ve gecikme zammıyla birlikte geri alınır ve bu iş yerleri hakkında bu madde hükümleri uygulanmaz. 

 

İşverenlerin çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili 2020 yılı Ocak ila Aralık aylarına/dönemine ait aylık prim ve hizmet belgelerini veya muhtasar ve prim hizmet beyannamelerini yasal süresi içerisinde vermediğinin, sigorta primlerini yasal süresinde ödemediğinin, denetim ve kontrolle görevli memurlarca yapılan soruşturma ve incelemelerde çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediğinin veya bildirilen sigortalının fiilen çalışmadığının tespit edilmesi, Kuruma prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcu bulunması hâllerinde birinci fıkranın (b) bendine ilişkin hükümler uygulanmaz. Ancak Kuruma olan prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarını 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine göre tecil ettiren ve taksitlendiren işverenler bu tecil ve taksitlendirme devam ettiği sürece anılan fıkra hükmünden yararlandırılır. Bu maddenin uygulanmasında ek 14 üncü madde hükümleri uygulanmaz. 

 

Birinci fıkranın (a) bendinin uygulanmasında, bir önceki yılın aynı ayına ilişkin olarak aylık prim ve hizmet belgesi veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesi verilmemiş olması halinde bildirim yapılmış takip eden ilk aya ilişkin aylık prim ve hizmet belgesindeki veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesindeki bildirimler esas alınır. 2019 yılından önce bu Kanun kapsamına alınmış ancak 2019 yılında sigortalı çalıştırmamış iş yerleri hakkında birinci fıkranın (b) bendi hükümleri uygulanır. 

 

Sigortalı ve işveren hisselerine ait sigorta primlerinin Devlet tarafından karşılandığı durumlarda işverenin ödeyeceği sigorta priminin İşsizlik Sigortası Fonunca karşılanacak tutardan az olması hâlinde sadece sigorta prim borcu kadar mahsup işlemi yapılır. 

 

3213 sayılı Kanunun ek 9 uncu maddesi uyarınca ücretleri asgari ücretin iki katından az olamayacağı hükme bağlanan “Linyit” ve “Taşkömürü” çıkarılan iş yerlerinde yer altında çalışan sigortalılar için birinci fıkranın uygulanmasında (a) bendi uyarınca belirlenecek günlük kazanç 341 Türk lirası olarak ve 2019 yılının aynı ayına ilişkin Kuruma verilen aylık prim ve hizmet belgelerinde veya muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde bildirilen prim ödeme gün sayısının yüzde 50’sini geçmemek üzere, 2020 yılında cari aya ilişkin verilen aylık prim ve hizmet belgelerinde veya muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde bildirilen sigortalılara ilişkin toplam prim ödeme gün sayısı dikkate alınır. 

 

Bu madde hükümleri, 5018 sayılı Kanuna ekli (I) sayılı cetvelde sayılan kamu idarelerine ait kadro ve pozisyonlarda 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında çalışan sigortalılar için uygulanmaz. 

 

4734 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b), (c) ve (d) bentlerinde sayılan idareler tarafından ilgili mevzuatı uyarınca yapılan ve sözleşmesinde fiyat farkı ödeneceği öngörülen hizmet alımlarında, ihale dokümanında personel sayısının belirlendiği ve haftalık çalışma saatinin tamamının idarede kullanılmasının öngörüldüğü işçilikler için birinci fıkra uyarınca İşsizlik Sigortası Fonu tarafından karşılanacak tutarlar bu idarelerce işverenlerin hak edişinden kesilir. 

 

2020 yılı Ocak ila Aralık aylarına/dönemine ilişkin yasal süresi dışında Kuruma verilen aylık prim ve hizmet belgelerinde veya Hazine ve Maliye Bakanlığına verilecek muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde kayıtlı sigortalılar için bu madde hükümleri uygulanmaz. 

 

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Türkiye İş Kurumunun görüşleri alınmak suretiyle Kurum tarafından belirlenir.” 

 

13) Dava açma, icra takibi başlatma, başvuru, şikâyet, itiraz, ihtar, bildirim, ibraz ve zamanaşımı süreleri, hak düşürücü süreler ve zorunlu idari başvuru süreleri de dâhil olmak üzere bir hakkın doğumu, kullanımı veya sona ermesine ilişkin süreler 30/4/2020 tarihine kadar durdurulmuştur.

 

7226 sayılı Kanunun Geçici 1 inci maddesi ile Covid-19 salgın hastalığının ülkemizde görülmüş olması sebebiyle yargı alanındaki hak kayıplarının önlenmesi amacıyla; 

 

a) Dava açma, icra takibi başlatma, başvuru, şikâyet, itiraz, ihtar, bildirim, ibraz ve zamanaşımı süreleri, hak düşürücü süreler ve zorunlu idari başvuru süreleri de dâhil olmak üzere bir hakkın doğumu, kullanımı veya sona ermesine ilişkin tüm süreler; 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu, 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile usul hükmü içeren diğer kanunlarda taraflar bakımından belirlenen süreler ve bu kapsamda hâkim tarafından tayin edilen süreler ile arabuluculuk ve uzlaştırma kurumlarındaki süreler 13/3/2020 (bu tarih dâhil) tarihinden, 

 

b) 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile takip hukukuna ilişkin diğer kanunlarda belirlenen süreler ve bu kapsamda hâkim veya icra ve iflas daireleri tarafından tayin edilen süreler; nafaka alacaklarına ilişkin icra takipleri hariç olmak üzere tüm icra ve iflas takipleri, taraf ve takip işlemleri, yeni icra ve iflas takip taleplerinin alınması, ihtiyati haciz kararlarının icra ve infazına ilişkin işlemler 22/3/2020 (bu tarih dâhil) tarihinden,

 

itibaren 30/4/2020 (bu tarih dâhil) tarihine kadar durmaktadır. 

 

Bu süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden itibaren işlemeye başlayacaktır. Durma süresinin başladığı tarih itibarıyla, bitimine on beş gün ve daha az kalmış olan süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden başlamak üzere on beş gün uzamış sayılacaktır. 

 

Salgının devam etmesi halinde Cumhurbaşkanı durma süresini altı ayı geçmemek üzere bir kez uzatabilir ve bu döneme ilişkin kapsamı daraltabilir. Bu kararlar Resmî Gazete’de yayımlanır. 

 

Aşağıdaki süreler bu maddenin kapsamı dışındadır: 

 

a) Suç ve ceza, kabahat ve idari yaptırım ile disiplin hapsi ve tazyik hapsi için kanunlarda düzenlenen zamanaşımı süreleri. 

b) 5271 sayılı Kanunda düzenlenen koruma tedbirlerine ilişkin süreler.

c) 6100 sayılı Kanunda düzenlenen ihtiyati tedbiri tamamlayan işlemlere ilişkin süreler. 

 

2004 sayılı Kanun ile takip hukukuna ilişkin diğer kanunlar kapsamında; 

a) İcra ve iflas daireleri tarafından mal veya haklara ilişkin olarak ilan edilmiş olan satış gününün durma süresi içinde kalması halinde, bu mal veya haklar için durma süresinden sonra yeni bir talep aranmaksızın icra ve iflas dairelerince satış günü verilir. Bu durumda satış ilanı sadece elektronik ortamda yapılır ve ilan için ücret alınmaz, 

b) Durma süresi içinde rızaen yapılan ödemeler kabul edilir ve taraflardan biri, diğer tarafın lehine olan işlemlerin yapılmasını talep edebilir, 

c) Konkordato mühletinin alacaklı ve borçlu bakımından sonuçları, durma süresince devam eder, 

ç) İcra ve iflas hizmetlerinin aksamaması için gerekli olan diğer tedbirler alınır. 

 

Durma süresince duruşmaların ve müzakerelerin ertelenmesi de dâhil olmak üzere alınması gereken diğer tüm tedbirler ile buna ilişkin usul ve esasları; 

a) Yargıtay ve Danıştay bakımından ilgili Başkanlar Kurulu, 

b) İlk derece adli ve idari yargı mercileri ile bölge adliye ve bölge idare mahkemeleri bakımından Hâkimler ve Savcılar Kurulu, 

c) Adalet hizmetleri bakımından Adalet Bakanlığı, 

 

belirler. 

 

Söz konusu Kanunun tam metni aşağıda yer alan duyuru dosyamızda bulunmaktadır.

 

PAYLAŞ