Bugünün Sorunlarına, Geleceğin Çözümleri...
Soru & Cevap Kariyer +90 212 325 25 01
Makaleler

Şirket Çalışanlarına Araç Tahsisi ve Ücret Konusu: Bir Danıştay Kararı

Serbest Bölgeler ve Ar-ge Merkezlerinde Çalışanların Ücret Gelirlerinin Beyanı Konusunda Kafalar Karıştı

KDV İadesinde Gecikme Zammı Uygulamasının Hukuka Aykırılığı: Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu Kararı

Danıştay Düzeltme Beyannamelerine İhtirazi Kayıt Konulmasına İlişkin Anayasa Mahkemesi Kararını Dar Yorumluyor

Vergi İnceleme Raporunun veya Vergi Tekniği Raporunun Tebliğ Edilmemesi Tarhiyatı ve Cezayı Gerçekten Sakatlamaz mı?

Uluslararası Kurumlardan Kullanılan Kredilere İlişkin Kağıtların Damga Vergisi

Yurt Dışı Alacaklara Şüpheli Alacak Karşılığı Ayırmak İçin Yurt Dışında Dava Açmak Zorunda mıyız?

Arsa Payı Karşılığı İnşaat İşlerinin Vergilendirilmesinde Ne Değişti?

OECD Model Anlaşmasına Göre Gayrimaddi Hak Bedellerinin Vergilendirilmesi ve Türkiye Uygulaması

Vergiden Kaçış Yok: Tahsilatta Yardımlaşma Başlıyor

4 Seri No.lu ÇVÖ Anlaşmaları Tebliğinin Getirdikleri: Dar Mükelleflere Yapılan Serbest Meslek Ödemelerinin Vergilendirilmesi

YILLIK TRANSFER FİYATLANDIRMASI RAPORLARINIZI HAZIRLAMAYI İHMAL ETMEYİN

ADİ ORTAKLIKLAR

ANONİM ŞİRKETİN KENDİ PAYLARINI İKTİSAP ETMESİ

BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR 6637 SAYILI KANUN YAYIMLANDI

EĞİTİM TAZMİNATI GELİR VERGİSİNE TABİMİDİR

Son Zamanlarda Verilen Vergi Usul Kanunu İle ilgili Özelgeler

GİDER PUSULASININ KULLANIM ALANLARI VE TEVKİFAT UYGULAMASI

e-Arşiv Uygulaması Başlıyor

SAT-KİRALA-GERİ AL İŞLEMİNDE YÜKLENİLEN KDV DÜZELTİMİ

Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ

6552 SAYILI KANUNUN 73 ÜNCÜ MADDESİNE İLİŞKİN AÇIKLAMALAR

Kayıtlarda yer aldığı halde işletmede mevcut olmayan kasa mevcudu ve ortaklardan alacakların beyanının 6111 ve 6522 yasalara göre karşılaştırılması

6111 SAYILI YASANIN 11.MADDESİNİN 2.FIKRASINA GÖRE BEYAN EDİLEN TUTARLAR İLE İLGİLİ SONRADAN GÜNDEME GELEN SORUNLAR

Cumhurbaşkanı Adaylarına ve Siyasi Partilere Yapılacak Bağışlar

KAYITLARDA YER ALDIĞI HALDE İŞLETMEDE MEVCUT OLMAYAN KASA MEVCUDU VE ORTAKLARDAN ALACAKLARIN BEYANI

6111 Sayılı Yasa Kapsamında Kayıtlarda Yer Aldığı Halde İşletmede Bulunmayan Ortaklardan Alacakların Beyanı

Özel Okullar, Üniversiteler ve Yurtlarda “Kısmi Burs Uygulamasında” Önemli Düzenleme

Kısmi Bölünme

KİSMİ BÖLÜNME İŞLEMİNDE YANLIŞLAR DOĞRULAR

Kurum Yöneticilerinin Kar Payı Dağıtımı ve Bazı Konularla İlgili Bilmeleri Gereken Önemli Hususlar

Kurumların Özkaynak Kalemlerinin Tasfiye Sonu Vergisel Durumu

Pay Sahiplerinin Şirkete Borçlanma Yasağı

Özelgeler Işığında Enflasyon Düzeltmesi Sonucu Oluşan Sermaye Olumlu Farklarının Vergilendirilmesi

Geçici Vergi Uygulamaları

NUR EKESAN KONFERANS LARI

Limited ve Anonim Şirketlerin Ortaklarının ve Kanuni Temsilcilerinin 6183 Sayılı Kanun Kapsamındaki Sorumlulukları

Çalışan Temsilcilerinin İşveren Tarafından En Kısa Zamanda Görevlendirilmesi Gerekiyor

Kar Payı Avansı Dağıtımı Yapmış Kurumlarda Dönem Sonunda Oluşan Kar Veya Zarara Göre Yapılması Gerekenler

Ortaklarına Daha Fazla Kar Dağıtmak İsteyen Kurumların Bazı Yükümlülükleri Yerine Getirmek Kaydıyla Dağıtabilecekleri Bilançolarındaki Fonlar

E-Fatura Uygulaması Hakkında

Elektronik Defter Tutma ve Elektronik Fatura Uygulaması

Yurt Dışındaki Bazı Varlıkların Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Genel Tebliğ No:1

Yabancı Sermaye Olarak Yurt Dışından Getirilen Nakdi Sermaye İle İlgili Yeni Düzenleme

Limited Şirketin Anonim Şirkete Dönüşümü ve Örnek Uygulama

Vadeli Çeklerde Reeskont Uygulaması

Meclise Sevkedilen Torba Yasadakii Varlık Barışına İlişkin Düzenlemeler

Limited Şirketi Anonim Şirkete Dönüştürmenin Avantajları

LTD.ŞTİ. Şirketin A.Ş. Şirkete Dönüştürülmesinde Yapılıcak İşlemler

Limited Şirkette Pay Senedinin Menkul Kıymet Olup Olmadığı ve Değer Artışı Kazancı

2013 Yılı Birinci Geçici Vergi Döneminde Dikkat Edilmesi Gereken Konular

KVK-Kabul Edilmeyen İndirimler (finansman gideri kısıtlaması)

KVK-İstisnalar - Diğer indirimler (girişim sermayesi fonu)

Yeni Türk Ticaret Kanununa Göre Şirket Ana Sözleşmelerinin de Yapılması Gereken Değişiklikler

KVK-Zarar Mahsubu

Eski Kiracıların İşyeri ve Evlerden Gerekçesiz Çıkartılması ve Kira Artış Oranı

Yazar Kasa Fişlerinin Gider Yazılması ve KDV İndirimi

KVK- İndirimli Kurumlar Vergisi

KVK-Yurtdışı Mukimi Kişi ve Kurumlara Verilen Hizmetler

Şirketlerce Öğrencilere Verilen Burslar İle Eğitim Harcamaların Gider Yazılması ve KDV İndirimi

Kurum Yöneticilerinin Kar Payı Dağıtımı ve Bazı Konularla İlgili Bilmeleri Gereken Önemli Hususlar

KURUM YÖNETİCİLERİNİN KAR PAYI DAĞITIMI VE BAZI KONULARLA İLGİLİ BİLMELERİ GEREKEN ÖNEMLİ HUSUSLAR

 

Yazan : Kıral Aydın AKSOY  YMM

 

 

-Şirket özvarlığı sermaye kaybı konusunda incelenmiş mi?

 

-Son yıllık bilançoda, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının yarısının zarar sebebiyle karşıksız kaldığı anlaşılırsa, yönetim kurulu, genel kurulu hemen toplantıya çağırır ve bu genel kurula uygun gördüğü iyileştirici önlemleri sunar (TTK.Md.376/1).

-Son yıllık bilançoya göre, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşıldığı taktirde, derhal toplantıya çağrılan genel kurul, sermayenin üçte biri ile yetinme veya sermayenin tamamlanmasına karar vermediği taktirde şirket kendiliğinden sona erer (TTK.Md.376/2).

 

Sermayenin hangi oranda karşılıksız kaldığını gösteren formüller:

 

 

                 özvarlık                                                                 zarar

--------------------------------- = mevcut %                   --------------------------------- = kayıp%           

Serm. Ve Kan.Yd.Ak. toplamı                             Serm.Ve Kan.Yd.Ak.toplamı         

 

 

Örnek:1

 

Özvarlık toplamı:100.- sermaye ve kanuni yedek akçeler toplamı 350.- zararı 250.- olan bir

kurumun mevcut sermaye oranının tespiti:

 

  100                                                                                  250

--------  =%29 mevcut                                                  ------------ =  %71 kayıp

  350                                                                                  350                                                                          

 

Örnek: 2

 

Özvarlık 150.-- sermaye ve kanuni yedek akçeler toplamı 450.- zararı 300.- olan bir kurumun mevcut sermaye oranının tespiti:

 

  150-                                                                                                      300

--------  =  %33 mevcut                                                                         -------- =%67 kayıp

  450                                                                                                        450.-

 

Örnek:3 Özvarlık 300.-sermaye ve yedek akçeler toplamı 450.-zararı150.-olan bir kurumun mevcut sermaye oranın tespiti.

 

   300.-                                                                                                     150.-

  --------- =%67 mevcut                                                                        ---------- =%33 kayıp

   450.-                                                                                                     450.-

 

 

-Kurumun geçmiş yıl zararları var mı? Zararlar kapatılmadan hangi kaynaktan olursa olsun kâr dağıtımı yapılamayacağı biliniyor mu?

 

Geçmiş Yıl Zararları:Kurumlar vergisi beyannamesinde her yıla ilişkin tutarlar ayrı ayrı gösterilmek ve beş yıldan fazla nakledilmemek şartıyla geçmiş yılların beyannamelerinde yer alan zararlar kurum kazancından indirilebilecektir. KVK Md.9 Mükelleflerin bir hesap dönemi içerisinde oluşan zararının müteakip beş hesap döneminde oluşacak karlarla mahsup edilmemesi halinde mahsup imkânı ortadan kalkacaktır.

 

Mahsuba konu edilecek zararlar bilançoda görünen ticari zararlar değil, mali zararlardır. İlgili yılların ticari kâr veya zarar rakamına KKEG ler ilave edildikten ve zarar olsa dahi indirilecek istisnalar ile diğer indirimler uyguladıktan sonra bulunan negatif rakam beyanname üzerinde oluşan zarar tutarı olarak mahsuba esas alınacaktır. Geçmiş yıl ticari zararlarının tamamı veya bir kısmı, zarar karşılama fonu, yedek akceler, ihtiyatlar veya dönem karına mahsup edilerek kapatılsa dahi, sözkonusu zarar yukarıda belirtilen koşullar sağlandığı sürece mali zarar olarak kurumlar vergisi beyannamesinde indirim konusu yapılabilecektir.

6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 519 ve 608 inci maddelerinde ticari zararların kapatılmasında yedek akçelerin kullanılabileceği ifade edilmiştir.

 

Genel kanuni yedek akçe, sermayenin veya çıkarılmış sermayenin yarısını aşmadığı taktirde zararların kapatılmasında kullanılabilir.

 

Genel kanuni yedek akçe sermayenin veya çıkarılmış sermayenin yarısını aşmadığı taktirde, sadece zararların kapatılmasına, işlerin iyi gitmediği zamanlarda işletmeyi devam ettirmeye veya işsizliğin önüne geçmeye ve sonuçlarını hafifletmeye elverişli önlemler alınması için kullanılabilir.Bu hüküm holding şirketler hakkında uygulanamaz.

Türk Ticaret Kanunu Madde:519/3

 

Şirket genel kurulu, kanun ya da şirket sözleşmelerinde öngörülmeyen veya öngörüleni aşan tutarlarda yedek akcelerin ayrılmasına sadece; zararların karşılanması için gerekliyse karar verebilir.

 

Şirket genel kurulu, kanun ya da şirket sözleşmesinde öngörülmeyen veya öngörüleni aşan tutarlarda yedek akçelerin ayrılmalarına sadece;

a)Zararların karşılanması için gerekliyse,

b)Şirketin gelişimi için yatırım yapılması ihtiyacı ciddi bir şekilde ortaya konulmuşsa, bütün ortakların menfaati böyle bir yedek akçe ayrılmasını haklı gösteriyorsa ve bu hususlar şirket sözleşmesinde açıkça belirtilmişse,

karar verebilir. 

Türk Ticaret Kanunu Madde:608/3-a-b

 

6111 Sayılı Yasadan Yararlananlar İçin Zarar Mahsubu: 

 

6111 sayılı yasadan yararlanarak 2009 yılı için matrah artırımında bulunan mükellefler, matrah artırımında bulundukları yıldan kaynaklanan zarar mahsup haklarının %50’ sini 2013 yıllarına ilişkin kurum matrahlarından indiremeyeceklerdir.

 

 

Birleşen KOBİ’ ler, Devir veya Tam Bölünme Yoluyla Devralınan Kurum Zararlarının Mahsubu:

 

31.12.2009 tarihine kadar birleşen KOBİ lerin birleşme tarihi itibariyle öz sermaye tutarını geçmeyen zararlarının, maddenin 1.inci fıkrası (a) bendindeki aşağıdaki şartları yerine getirmek kaydıyla kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapabileceklerdir. Bu şartlar, 5 yıla ait kurumlar vergisi beyannamelerinin yasal süreleri içinde verilmiş olması ve devralınan kurumun faaliyetine devir veya bölünmenin meydana geldiği tarihten itibaren en az 5 yıl süreyle devam etmesidir. Bu şartlar sağlandığı taktirde,-Devralınan kurumların devir tarihi itibariyle öz sermaye tutarını geçmeyen zararları ile Bölünen kurumun öz sermayesinin devralınan kısmını geçmeyen ve devralınan kıymetle orantılı zararları indirilebilecektir. Devralınan kurumun özsermaye tutarının sıfır veya negatif olması halinde bu kurumların zararlarının mahsubu mümkün değildir. Şartların ihlali halinde zarar mahsupları nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilemeyen vergiler gecikme faizi ve vergi ziyaı cezası ile birlikte tahsil olunur. Zarar mahsup süresi devir veya bölünme ile birlikte yeniden başlamayıp, her yıla ait zarar tutarı izleyen beş yılla sınırlı olarak mahsuba konu olmaktadır. Başka bir ifade ile devralınan zararlar devreden veya bölünen kurumda doğdukları dönemi takip eden beş yıllık süre içinde mahsup edilebilecektir.

 

Yurt Dışı Zararların Mahsubu

 

Yurt dışı zararların mahsubu maddenin 1 fıkrası(b) bendinde belirtilen esaslara göre mahsubu mümkündür.

 

Yurt dışı zarar mahsubunun yapılabilmesi için,-Faaliyette bulunan ülkenin vergi kanunlarına göre beyan edilen vergi matrahlarının zarar dâhil her yıl o ülke mavzuatına göre denetim yetkisi verilen kuruluşlarca rapora bağlanması,-Bu raporun aslı ile tercüme edilmiş bir örneğinin Türkiye’deki ilgili vergi dairesine ibrazı gerekmektedir. Ancak bu mahsubun yapılabilmesi için sözkonusu faaliyetin Türkiye’de vergiden istisna edilmemiş olması gerekir. Buna göre yurt dışı inşaat ve onarım işlerinden elde edilen kazançlar Türkiye’de kurumlar vergisinden istisna edilmiş olduğundan bu faaliyetlerden zarar doğması halinde bu zararlar diğer faaliyetlerden elde edilen kazançlardan indirim konusu yapılamaz. Türkiye’de indirim konusu yapılan yurt dışı zararların ilgili ülkede mahsup edilmesi veya gider yazılması halinde Türkiye’de beyannameye dahil edilecek yurt dışı kazanç mahsup ya da gider yazılmadan önceki tutar olacaktır. Mükelleflerin yurt dışı zararlarını mahsup edebilmeleri için madde belirtilen esaslara göre hazırlanmış son beş yıla ilişkin raporlarını ilgili vergi dairesine ibraz etmiş olmaları gerekmektedir.

 

Yurt dışı şube kazançlarının istisna kapsamına tabi olması için -kazancın kurumlar vergisi beyanına kadar Türkiye’ye transfer edilmesi -yurt dışı ülkedeki vergi yükünün en az %15 olması şartları vardır. Şayet yurt dışındaki şube zarar etmişse ve yurt dışındaki ülkedeki  vergi yükü %15 nin altındaysa bu şubenin zararı Türkiye’deki kurum kazancından mahsup edilebilecektir (özelge/16.02.2012, B.07.I.GİB. 4.34.16.01-KVK 5-594 - T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI)

 

-Kâr payının hangi kaynaklardan dağıtılabileceği biliniyor mu?

 

Türk Ticaret Kanunu Madde:509/2 de Kâr payı ancak net dönem kârından veserbest yedek akçelerden dağıtılabilir denilmektedir.

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın 09.08.2012 tebliğinde kâr payı,net dönem kârı veya serbest yedek akçeler üzerinden ortaklara ve kâra katılan diğer kimselere genel kurulca dağıtılmasına karar verilen tutarı ifade eder.(Md.4/1-b)

Serbest yedek akçeler, genel kanuni yedek akçelerin, sermayenin veya çıkarılmış sermayenin yarısını aşan kısmı ile kanun ve sözleşme gereği ayrılanlar dışında genel kurulca ayrılmasına karar verilen yedek akçeleri ifade eder.Serbest yedek akçe, yedek akçelerin kâr dağıtımına konu edilebilecek kısımlarıdır.(MD.4/1-d) denilmektedir.

 

-Kurumların geçmiş dönem ve cari yıl zararlarının sermaye azaltılması yapılarak kapatılabilmesi için kullanılabilecek sermaye içindeki hesaplar hangileridir?

 

Kurumların, ortakları tarafından nakden ve aynen ödenen sermayeden, geçmiş yıl kârlarından, en az iki yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüchan haklarının satışından doğan kazançlarının %75 lik kısmına ait fondan,pasif kalemlere ait enflasyon farklarından, kuruluşlarında veya sermayelerini arttırdıkları sırada çıkardıkları payların bedelinin itibari değerini aşan kısmı (Emisyon primi)ndan oluşan ödenmiş sermaye tutarından geçmiş dönem ve cari yıl zararına mahsup edilmesi ile yapılan sermaye azaltımı işleminde,:

 

Sermaye azaltımının, ortaklar tarafından nakden veya aynen yapılan ödemelerden karşılanması halinde, ortakların esas olarak işletmeye koydukları sermayeyi TTK hükümlerine göre geri almış olmaları nedeniyle vergileme yapılmayacaktır.

 

Sermayeye ilave edilmiş olan geçmiş yıl kârlarının geçmiş yıl veya cari dönem zararlarına mahsubu suretiyle sermaye azaltımına konu edilmesi ortaklara nakden ya da hesaben bir ödeme yapılmaması sebebiyle kâr payı dağıtımı olarak değerlendirilmeyeceğinden vergi kesintisi sözkonusu olmayacaktır.

 

Sermayeye ilave edilmiş olan taşınmaz, iştirak hissesi ile kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüchan haklarının satışından doğan kazancın %75 lik kısmına ait fon beş yılı doldurmuş ise bu fon geçmiş yıl kârı gibi düşünülerek geçmiş yıl veya cari dönem zararlarına mahsubu suretiyle sermaye azaltılmasına konu edilmesi ortaklara nakden ya da hesaben bir ödeme yapılmaması sebebiyle kâr payı dağıtımı olarak değerlendirilmeyeceğinden vergi kesintisi sözkonusu olmayacaktır.

Ancak beş yıllık süre dolmamış ise zamanında tahakkuk ettirilmeyen kurumlar vergisi ziyaa uğramış kabul edilerek vergi, vergi zıyaı cezası ve gecikme faizi ile birlikte tahsil edilir.

 

Sermayeye ilave edilmiş pasif kalemlere ait enflasyon farkları geçmiş yıl veya cari dönem zararlarına mahsubu suretiyle sermaye azaltılmasına konu edildiği dönemde işlemin yapıldığı dönem kazancı ile ilişkilendirilmeden kurumlar vergisine tabi tutulur.Ceza sözkonusu değildir.Kurumlar vergisi düşüldükten sonra kalan tutarda zararlara mahsup edildiğinden ortaklara nakden ya da hesaben bir ödeme yapılmaması sebebiyle kâr payı dağıtımı olarak değerlendirilmeyeceğinden vergi kesintisi yapılamaz.

 

Sermayeye ilave edilmiş emisyon primi geçmiş yıl veya cari dönem zararlarına mahsubu suretiyle sermaye azaltılmasına konu edildiğinde geçmiş yıl kârı olarak kabul edilir.Ancak ortaklara nakden ya da hesaben bir ödeme yapılmaması sebebiyle kâr payı dağıtımı olarak değerlendirilmeyeceğinden vergi kesintisi yapılamaz.

 

Gelir İdaresi geçmiş yıl ve cari dönem zararlarının sermaye azaltılması yapılarak kapatılması için sermaye azaltımında öncelikle sermaye içindeki taşınmaz, iştirak hissesi ile kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüchan haklarının satışından doğan kazancın %75 lik kısmına ait fon, pasif kalemlere ait enflasyon fark hesapları, emisyon primleri ve geçmiş yıl kârlarının işletmeden çekildiğinin kabul edilmesi gerektiğini, azaltılan sermaye tutarı, taşınmaz, iştirak hissesi ile kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüchan haklarının satışından doğan kazancın %75 lik kısmına ait fon, pasif kalemlere ait enflasyon fark hesapları, emisyon primleri ve geçmiş yıl kârlarından fazla ise fazlalığın, şirket ortakları tarafından nakit olarak konulan sermayeden kaynaklandığı kabul edilmesi gerektiğini açıklamıştır.

 

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Tarih:05.12.2012 Sayı:62030549-125(9-2012/58)-3132 ÖZELGESİ

 

-Dönem içinde yasaya uygun kâr payı avansı dağıtılmış mı?

 

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Genel Tebliğine göre;

Kurumların kâr payı avansı dağıtabilmeleri için iki şart vardır:

-Kurum genel kurulunca kâr payı avansı dağıtılmasına ilişkin karar alınması,

-Kâr payı avansı dağıtılacak hesap döneminde hazırlanacak üç, altı ve dokuz aylık ara dönem finansal tablolara göre kâr edilmiş olması,(Md.5/1)

İlgili hesap dönemi öncesinde ödenen kâr payı avanslarının,ilgili olduğu yılın net dönem karından mahsup edilmesi şarttır. Bu işlem yapılmadan, şirket genel kurulunca kâr payı dağıtılmasına ve kâr payı avansı ödenmesine karar verilemez.(Md.6/3)

 

-Dönem kârının dönem kar payı avansını karşılayıp karşılamadığı kontrol edildi mi?

Önceki yıl kâr payı avansı dağıtılmış fakat ilgili hesap dönemi kar payı avansından düşük bir kârla sonuçlanmış kurumlarda yapılması gerekenler:

 -İlgili hesap döneminde sonunda, yıl içinde dağıtılan kâr payı avansını karşılayacak tutarda net dönem kârı oluşmaması durumunda,net dönem kârını aşan kâr payı avansları varsa bir önceki yıla ait bilançoda yer alan serbest yedek akçelerden mahsup edilir.Serbest yedek akçeler dağıtılan kâr payı avanslarını karşılıyamazsa fazla ödenmiş olan kâr payı avansları ortaklar tarafından şirkete iade edilir.(Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tebliği Md.6/1)

Serbest yedek akçe: Genel kanuni yedek akçelerin sermayenin veya çıkarılmış sermayenin yarısını aşan kısmı ile Kanun ve sözleşme gereği ayrılanlar dışında genel kurulca ayrılmasına karar verilen yedek akçeleri, ifade eder.

 Önceki yıl kâr payı avansı dağıtılmış fakat ilgili hesap dönemi zararla sonuçlanmış kurumlarda yapılması gerekenler:

 -İlgili hesap döneminde zarar oluşması durumunda,varsa bir önceki yıla ait bilançoda yer alan genel kanuni yedek akçeler ile serbest yedek akçeler öncelikle oluşan zararın mahsubunda kullanılır.Yedek akçeler oluşan zararı karşılamıyorsa dönem içinde dağıtılan kâr payı avanslarının tamamı ortaklar tarafından şirkete iade edilir.(Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tebliği Md.6/1)

 -Genel kanuni yedek akçeler ile serbest yedek akçelerin,oluşan dönem zararından mahsubundan sonra bakiye serbest yedek akçe tutarları dağıtılan kâr payı avanslarından indirilir.Dağıtılan kâr payı avansı bakiye serbest yedek akçe tutarından fazla ise aşan kısım ortaklar tarafından şirkete iade edilir.(Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tebliği Md.6/1

 Şirkete iade edilecek avansların tabi olacağı işlemler:

 -Hesap  dönemi itibariyle zarar doğması veya safi kazancın avans olarak dağıtımı yapılan kardan düşük çıkması halinde,sadece şirkete iade edilmesi gereken tutarlara transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı hükümleri uygulanacaktır.(KVK .Genel Tebliği Seri No:6)

Bu durumda şirkete iade edilecek tutarlar ortaklara verilmiş bir borç olarak kabul edildiğinden  yapılacak faiz  hesaplamasında  kullanılacak  faiz oranı,borç kullanımın başlangıç tarihinin  tespiti önem kazanmaktadır.Düşüncemize göre  faiz oranı,kullandığımız kredinin faiz oranı veya vadeli mevdut faiz oranı olmalıdır.Faiz hesabının,borcun kullanıldığı tarihten iade edildiği tarihe kadar yapılması gerekir.Borcun iadesi dönem sonunu aşmış ise dönem sonuna kadar faiz hesaplanmalıdır.Dönemi aşmış borcun faizide yeni dönemde dikkate alınmalıdır. Hesaplanan faiz tutarı,hesap döneminin son günü itibariyle dağıtılmış kâr payı veya dar mükellefler için ana merkeze aktarılan tutar sayıldığından,bu şekilde dağıtılmış kâr payı net kâr payı tutarı olarak kabul edilecek ve brüte tamamlanması sonucu bulunan tutar üzerinden ortak yapılarına göre vergi kesintisine tabi tutulacaktır.Şirkete iade edilecek avans tutarlarından yıl içinde stopaj yapılmış ise bu stopajların iade alınabileceği veya transfer fiyatlandırması kapsamında yapılan stopajlardan mahsup edilebileceği görüşündeyiz.

Şirket yönetimi olağanüstü bir durum olmazsa şirketin dönem sonunda ne kadar kâr veya zarar edeceğini tahmin edebilir.Şayet tahmin edilen kâr verilen kâr payı avansını karşılamıyorsa veya kesin zarar olacağı düşünülüyorsa,şirketin  mevcud kanuni ve serbest yedek akçelerini inceliyerek kanuni ve serbest yedek akçelerden karşılanamayan kâr payı avanslarını dönem sonunu beklemeden ortaklardan faizi ile birlikte istiyebilir.

 Kâr payı avansı üzerinden ayrılmış yedek akçelerin durumu:

Dönem kârına mahsup edilemeyen kâr payı avansları üzerinden dönem içinde ayrılmış olan 1.ve 2.tertip yedek akçelerin iptal edilmesi gerekir.

-Kâr dağıtımı tarihleri belirlendi mi? Kâr dağıtımına bağlı stopaj ne zaman yapılacak?

Kâr paylarının ortaklar açısından alacak hakkına dönüşebilmesi için anonim şirketlerde genel kurulun, limited şirketlerde ise ortaklar genel kurulunun kâr dağıtımına ilişkin karar vermesi ile mümkündür.Gelir vergisi uygulamasında vergiyi doğuran olay gelirin elde edilmesiyle gerçekleşmekte olup,menkul sermaye iratlarında hukiki ve ekonomik tasarrufun gerçekleşmesi ile gelir elde edilmiş kabul edilir.Genel Kurulun kâr dağıtımı kararı alması hukiki tasarruftur.Ancak kâr payının elde edilmiş sayılabilmesi için sahibinin ekonomik olarakta kâr payını tasarruf edebilmesi gerekir.Kâr payı açısından ekonomik tasarruf ise kâr payının nakden veya hesaben dağıtıldığı anda meydana gelir.Kâr dağıtımı kararlarında kesin dağıtım tarihlerinin belirtilmemesi yapılacak stopaj konusunda sorun oluşturmaktadır.Stopajı doğuran olay nakden veya hesaben ödeme olarak sayılmış,hesaben ödeme de GVK nun 96.maddesinde (vergi tevkifatına tabi kazanç ve iratları ödeyenleri istihkak sahiplerine karşı borçlu durumda gösteren her türlü kayıt ve işlemleri ifade eder)şeklinde açıklanmıştır.Bu durumda karşı tarafı alacaklandırıcı kayıt atılmadığı veya herhangi bir işlem yapılmadığı sürece kar dağıtım kararlarında dağıtım tarihi belirtilmemişse stopajın doğmaması gerekir.Problemlerle karşılaşmamak için kârın dağıtılacağı ayı net olarak belirtmemiz ve o ayda dağıtmamız veya kâr dağıtım kararını kârı dağıtmaya karar verdiğimiz anda almamızdır.

-Kurumların hukiki yapıları, dağıtılacak kârların hangi yıllardan ve hangi kazançlardan oluştuğu ve tabi olacakları stopaj oranları biliniyor mu?

 

-        Tam mükellef kurumlar tarafından; tam mükellef gerçek kişilere, gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olmayanlara ve bu vergiden muaf olanlara dağıtılan, 75’inci maddednin ikinci fıkrasının 1, 2 ve 3 nolu bentlernde yazılı kâr paylarından GVK 94/6-b-i maddelerine göre %15 stopaj yapılır.

-        Tam mükellef kurumlar tarafından; dar mükellef gerçek kişilere ve gelir vergisinden muaf olan dar mükellefe dağıtılan, 75’inci maddenin ikinci fıkrasının 1, 2 ve 3 nolu bentlerinde yazılı kâr paylarından GVK 94-6-b-ii maddesine göre %15 stopaj yapılır.

-        Tam mükellef kurumlar tarafından; Türkiye’de bir işyeri veya daimi temsilci aracılığıyla kâr payı elde edenler hariç olmak üzere dar mükellef kurumlara veya kurumlar vergisinden muaf olan dar mükelleflere dağıtılan ve GVK’nun 75’inci maddesinin ikinci fıkrasının 1, 2 ve 3 numaralı bentlerinde sayılan kâr paylarından KVK 30/3 maddsine göre %15 stopaj yapılır.

-        KVK’ nun 5-1-b ve 5-1-c maddelerine göre tam mükellef anonim şirketlerin; yurtdışı iştirak hissedelerini elden çıkarmasıyla elde ettikleri kazançlar ile yurtdışı iştirak kazançlarından, anonim veya limited şirket niteliğindeki dar mükellef kurumlara dağıtılan kâr paylarından KVK 30/4’ e göre %7,5 vergi kesintisi yapacaklardır.

-        KVK 5/d maddesi (Yatırım fonları ve ortaklıkları) uyarınca vergiden istisna edilen kazançlar üzerinden KVK 15 md. ve özel hükümler gereği GVK geçici 67 ve 94’üncü md. uyarınca vergi kesintisi yapıldığı için sözkonusu kazançların dar mükellef kurumlara dağıtılması halinde vergi kesintisi yapılmayacaktır (Dar mükelleflerden%0).

-        Kurumların;

-        31.12.1998 veya daha önceki tarihlerde sona eren hesap dönemlerinde elde ettikleri kazançlarının,

-        01.01.1999 - 31.12.2002 tarihleri arasında elde edilen kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlarının,

-        GVK geçici 61. md.kapsamında (Yatırım İndirimi) tevkifata tabi tutulmuş kazançların, dağıtılması halinde GVK 94. md. uyarınca vergi kesintisi yapılmayacaktır.

 

-        Çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmaları dikkate alınmalıdır.

 

- Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmasına Göre Temettü Gelirleri

 

Çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmalarındaki temettüler terimi ile GVK’nın 75. maddesinin 1, 2 ve 3 no.lu bentlerinde yazılı kâr payları kastedilmektedir.

 

Ç.V.Ö.A. 10. maddesinde, akit devlerlerden birinin mukiminin, diğer akit devlette elde ettiği temettü gelirinin mukim devlette vergileneceğini belirtilmiştir. Kaynak devletlere de sınırlı vergileme yetkisi verilmektedir. Kaynak devlet (temettü ödeyen şirketin mukimi olduğu akit devlet) de belli koşullar altında bu temettüyü kendi mevzuatına göre vergilendirebilir. Kaynak devlete verilen bu vergilendirme yetkisi belli oranlarda sınırlandırılmıştır. Anlaşmalarda öngörülen tevkifat oranlarından daha yüksek bir oranın uygulanması halinde, fazladan alınan tutar iade edilir. (1 nolu Ç.V.Ö.A. Genel Tebliği)

 

Diğer taraftan diğer bir devletin mukimi olan bir temettü lehtarı temettüyü Türkiye’de bulunan bir işyeri vasıtasıyla yürüttüğü ticari faaliyet kapsamında elde etmiş ise, temettü Türkiye’de ticari kazanç bünyesinde değerlendirilecektir. (G.V.K. 75. madde son fıkra) (K.V.K. 22/2 madde)

Ç.V.Ö.A. 10. maddesinin son fıkrasına göre, bir akit devlet mukimi olan bir şirket diğer akit devletten kazanç veya gelir elde ettiğinde, bu diğer devlet bu şirket tarafından ödenen temettüler üzerinden herhangi bir vergi alamaz. Bunun istisnasını, sözkonusu temettülerin bir diğer devletin mukimlerinden birine ödenmesi veya temettü elde edilmesiyle bu diğer devlette bulunan bir işyeri veya sabit yer arasında etkin bir bağ bulunması oluşturur.

Aynı şekilde bu diğer devlet, bu şirketin dağıtılmamış kazançları üzerinden de bir dağıtılmayan kazanç vergisi alamaz.

 

-Birinci tertip yedek akçe ve ikinci tertip yedek akçe doğru hesaplanmış mı? Stopaj matrahı doğru hesaplanmış mı?

 

Birici tertip yedek akçe:Yıllık kârın yüzde beşi,ödenmiş sermayenin yüzde yirmisine ulaşıncaya kadar ayrılır.

İkinci tertip yedek akçe:Pay sahiplerine yüzde beş oranında kâr payı ödendikten sonra, kârdan pay alacak kişilere dağıtılacak toplam tutarın yüzde onudur.

 

Eski Ticaret Kanununa göre,ikinci tertip yedek akçe;dağıtılması kararlaştırılan,yani pay sahiplerine fiilen dağıtılacak brüt kâr payı tutarının onda biri oranında hesaplanıyordu.Buna göre ikinci tertip yedek akçe,dağıtılması kararlaştırılan kısım ile ikinci tertip yedek akçenin toplam tutarının onbirde birine tekabül etmekteydi.

 

Yeni Ticaret Kanununa göre;

 

İkinci tertip yedek akçe matrahı:Vergi sonrası kar-(1.tertip yedek akçe+1.temettü)

Stopaj matrahı:                           Vergi sonrası kar-(1.tertip yedek akçe+2.tertip yedek akçe)

 

Örnek Kar Dağıtımı:

Yeni kurulan bir anonim şirketin ilk yıl kar dağıtımı.Şirket ödenmiş sermayesi 200.000.-TL

Vergi sonrası karı 100.000.-TL  Karın tamamı dağıtılacaktır.Ortaklar gerçek kişilerdir.

 

100.000.- vergi sonrası kâr                       --------------------------------------------

    5.000.-1.tertip yedek akçe                  kar   100.000.-

   10.000.-1.temettü                                                          1.tertip yedek akçe     5.000.-

     8.500.-2.tertip yedek akçe                                           2.tertip yedek akçe     8.500.-

    12.975.-stopaj                                                                stopaj                        12.975.-

    73.525.-net temettü                                                       net temettü               73.525.-

                                                                 --------------------------------------------------

 

Kârın yarısı dağıtılacak                                          kalan kâr dağıtılacak

------------------------------                                     ----------------------------------------------

Kâr   50.000.-                                                         kar   50.000.-

               1.tertip yedek akçe   5.000.-                                        2.tertip yedek akçe  5.000.-

               2.tertip yedek akçe    3.500.-                                        stopaj                       6.750.-

               Stopaj                       6.225.-                                         net temettü             38.250.-

               Net temettü             35.275.-

-------------------------------------------                      ---------------------------------------------------

 

 

 Kâr                                     50.000.-+50.000.-=100.000.-

 1.tertip yedek akçe               5.000.-                     5.000.-

 2.tertip yedek akçe              3.500.-+5.000.-=      8.500.-

 Stopaj                                  6.225.-+6.750.-=     12.975.-

 Net temettü                        35.275.-+38.250.-=  73.525.-

 

-KVK  nunun 5/1-e maddesindeki değerlerin satışından elde edilecek kazancın istisnadan yararlanan kısmının satışın yapıldığı yılı izleyen hesap döneminin başından itibaren kazancın beyan edildiği döneme ait kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği tarihe kadar fon hesabına alınma işlemi yapıldı mı?

 

İstisnadan yararlanacak olan kazanç tutarı,satışın yapıldığı dönemin genel sonuç hesaplarına yansıyacak olup kurumlar vergisi beyannamesinin ilgili satırında gösterilmek suretiyle istisnadan yararlanabilecektır.Anılan istisnadan geçici vergi dönemleri itibariyle de yararlanması mümkün olup belirtilen süre zarfında sözkonusu kazancın fon hesabına alınmaması durumunda,kurumlar vergisi beyannamesinde istisnadan yararlanabilmesi mümkün olmadığı gibi geçici vergi dönemleri itibariyle yararlanılan istisna nedeniyle zamanında tahakkuk etmeyen vergilerden kaynaklanan vergi ziyaı cezası ve gecikme faizinin ayrıca aranacağı tabiidir.Kurumlar Vergisi Genel Tebliği Seri No:3

 

-Geçmiş yıl kârlarından birinci temettü dağıtılmış mı?

 

Kurumların genel kurullarında kâr dağıtılması karar alınmasa da ödenmiş sermayenin yüzde beşi oranında birinci temettü ayrılır (Md.511-519/2-c ).Kurumların sözleşmelerinde de bu şart vardır.Ancak uygulamada pay sahiplerine bu ödeme yapılmamaktadır.Kâr payları üzerinden tevkifat yapılabilmesi için nakden ya da hesaben (avans olarak ödenenler dahil) bir ödemenin yapılmış olması gerekir.                                

PAYLAŞ