Şirket Çalışanlarına Araç Tahsisi ve Ücret Konusu: Bir Danıştay Kararı
Serbest Bölgeler ve Ar-ge Merkezlerinde Çalışanların Ücret Gelirlerinin Beyanı Konusunda Kafalar Karıştı
KDV İadesinde Gecikme Zammı Uygulamasının Hukuka Aykırılığı: Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu Kararı
Danıştay Düzeltme Beyannamelerine İhtirazi Kayıt Konulmasına İlişkin Anayasa Mahkemesi Kararını Dar Yorumluyor
Vergi İnceleme Raporunun veya Vergi Tekniği Raporunun Tebliğ Edilmemesi Tarhiyatı ve Cezayı Gerçekten Sakatlamaz mı?
Uluslararası Kurumlardan Kullanılan Kredilere İlişkin Kağıtların Damga Vergisi
Yurt Dışı Alacaklara Şüpheli Alacak Karşılığı Ayırmak İçin Yurt Dışında Dava Açmak Zorunda mıyız?
Arsa Payı Karşılığı İnşaat İşlerinin Vergilendirilmesinde Ne Değişti?
OECD Model Anlaşmasına Göre Gayrimaddi Hak Bedellerinin Vergilendirilmesi ve Türkiye Uygulaması
Vergiden Kaçış Yok: Tahsilatta Yardımlaşma Başlıyor
4 Seri No.lu ÇVÖ Anlaşmaları Tebliğinin Getirdikleri: Dar Mükelleflere Yapılan Serbest Meslek Ödemelerinin Vergilendirilmesi
YILLIK TRANSFER FİYATLANDIRMASI RAPORLARINIZI HAZIRLAMAYI İHMAL ETMEYİN
ADİ ORTAKLIKLAR
ANONİM ŞİRKETİN KENDİ PAYLARINI İKTİSAP ETMESİ
BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR 6637 SAYILI KANUN YAYIMLANDI
EĞİTİM TAZMİNATI GELİR VERGİSİNE TABİMİDİR
Son Zamanlarda Verilen Vergi Usul Kanunu İle ilgili Özelgeler
GİDER PUSULASININ KULLANIM ALANLARI VE TEVKİFAT UYGULAMASI
e-Arşiv Uygulaması Başlıyor
SAT-KİRALA-GERİ AL İŞLEMİNDE YÜKLENİLEN KDV DÜZELTİMİ
Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ
6552 SAYILI KANUNUN 73 ÜNCÜ MADDESİNE İLİŞKİN AÇIKLAMALAR
Kayıtlarda yer aldığı halde işletmede mevcut olmayan kasa mevcudu ve ortaklardan alacakların beyanının 6111 ve 6522 yasalara göre karşılaştırılması
6111 SAYILI YASANIN 11.MADDESİNİN 2.FIKRASINA GÖRE BEYAN EDİLEN TUTARLAR İLE İLGİLİ SONRADAN GÜNDEME GELEN SORUNLAR
Cumhurbaşkanı Adaylarına ve Siyasi Partilere Yapılacak Bağışlar
KAYITLARDA YER ALDIĞI HALDE İŞLETMEDE MEVCUT OLMAYAN KASA MEVCUDU VE ORTAKLARDAN ALACAKLARIN BEYANI
6111 Sayılı Yasa Kapsamında Kayıtlarda Yer Aldığı Halde İşletmede Bulunmayan Ortaklardan Alacakların Beyanı
Özel Okullar, Üniversiteler ve Yurtlarda “Kısmi Burs Uygulamasında” Önemli Düzenleme
Kısmi Bölünme
KİSMİ BÖLÜNME İŞLEMİNDE YANLIŞLAR DOĞRULAR
Kurum Yöneticilerinin Kar Payı Dağıtımı ve Bazı Konularla İlgili Bilmeleri Gereken Önemli Hususlar
Kurumların Özkaynak Kalemlerinin Tasfiye Sonu Vergisel Durumu
Pay Sahiplerinin Şirkete Borçlanma Yasağı
Özelgeler Işığında Enflasyon Düzeltmesi Sonucu Oluşan Sermaye Olumlu Farklarının Vergilendirilmesi
Geçici Vergi Uygulamaları
NUR EKESAN KONFERANS LARI
Limited ve Anonim Şirketlerin Ortaklarının ve Kanuni Temsilcilerinin 6183 Sayılı Kanun Kapsamındaki Sorumlulukları
Çalışan Temsilcilerinin İşveren Tarafından En Kısa Zamanda Görevlendirilmesi Gerekiyor
Kar Payı Avansı Dağıtımı Yapmış Kurumlarda Dönem Sonunda Oluşan Kar Veya Zarara Göre Yapılması Gerekenler
Ortaklarına Daha Fazla Kar Dağıtmak İsteyen Kurumların Bazı Yükümlülükleri Yerine Getirmek Kaydıyla Dağıtabilecekleri Bilançolarındaki Fonlar
E-Fatura Uygulaması Hakkında
Elektronik Defter Tutma ve Elektronik Fatura Uygulaması
Yurt Dışındaki Bazı Varlıkların Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Genel Tebliğ No:1
Yabancı Sermaye Olarak Yurt Dışından Getirilen Nakdi Sermaye İle İlgili Yeni Düzenleme
Limited Şirketin Anonim Şirkete Dönüşümü ve Örnek Uygulama
Vadeli Çeklerde Reeskont Uygulaması
Meclise Sevkedilen Torba Yasadakii Varlık Barışına İlişkin Düzenlemeler
Limited Şirketi Anonim Şirkete Dönüştürmenin Avantajları
LTD.ŞTİ. Şirketin A.Ş. Şirkete Dönüştürülmesinde Yapılıcak İşlemler
Limited Şirkette Pay Senedinin Menkul Kıymet Olup Olmadığı ve Değer Artışı Kazancı
2013 Yılı Birinci Geçici Vergi Döneminde Dikkat Edilmesi Gereken Konular
KVK-Kabul Edilmeyen İndirimler (finansman gideri kısıtlaması)
KVK-İstisnalar - Diğer indirimler (girişim sermayesi fonu)
Yeni Türk Ticaret Kanununa Göre Şirket Ana Sözleşmelerinin de Yapılması Gereken Değişiklikler
KVK-Zarar Mahsubu
Eski Kiracıların İşyeri ve Evlerden Gerekçesiz Çıkartılması ve Kira Artış Oranı
Yazar Kasa Fişlerinin Gider Yazılması ve KDV İndirimi
KVK- İndirimli Kurumlar Vergisi
KVK-Yurtdışı Mukimi Kişi ve Kurumlara Verilen Hizmetler
Şirketlerce Öğrencilere Verilen Burslar İle Eğitim Harcamaların Gider Yazılması ve KDV İndirimi
6111 Sayılı Yasa Kapsamında Kayıtlarda Yer Aldığı Halde İşletmede Bulunmayan Ortaklardan Alacakların Beyanı
Ramazan YAKIŞIKLI
Baş Hesap Uzmanı
Not: Bu makale Vergi Dünyası Dergisinde yayımlanmıştır. Yeni Torba yasa da benzer düzenleme olduğu için tarihler hariç güncelliğini korumaktadır.
Özet
13.02.2011 tarihinde mecliste kabul edilerek, 25/2/2011 tarihli ve 27857(1.Mük) sayılı resmi gazetede yayımlanan 6111 sayılı yasanın 11/2. Maddesi uyarınca, 31/12/2010 tarihi itibarıyla bilançolarında görülmekle birlikte gerçekte bulunmayan işletmenin esas faaliyet konusu dışındaki işlemlerine ilişkin ortaklarından net alacak tutarlarından % 3 oranındavergi hesaplanması durumunda ek tarhiyat yapılamayacağı düzenlemesi yapılmıştır. Konuya ilişkin olarak taslak tebliğ hazırlanmıştır. Yapılan düzenlemenin, mahiyeti sağladığı avantajları bu yazıda ele alınmıştır.
Anahtar Kelimeler: Ortaklar cari hesabı, 6111 sayılı yasa, vergi afı,transfer fiyatlandırması, avantaj
1- GİRİŞ
Bilançolarda yer alan yüksek tutarlı ortaklardan alacaklar çoğu zaman gerçeği yansıtmamaktadır. Bunun sebepleri, mal ve hizmet alımlarında belge alınmaması, kanunen yasaklanmış ödemelerin bu hesaplarda gösterilmesi, ortakların işletmeden çekiş yapmaları, kasa fazlalıklarının virmanı, kayıtdışı satışların bu hesaplarda izlenmesi, fiilen kâr dağıtımı yapıldığı halde vergilenmeden bunun ortaklara borç verilmiş gibi kayıtlara yansıtılması, işletmenin sahipleri adına ödemeler yapması..vb nedenlere dayanmaktadır. Sonuç olarak zaman içerisinde, gerek sermaye yetersizliği gerekse yukarıda saydığımız nedenlerle ortaklar cari hesabında fiktif tutarlar oluşmaktadır. Bu nedenle mali tarihte vergi affı gündeme geldiğinde ilk akla gelen hesaplardan biride ortaklardan alacaklar hesabı olmaktadır. Nitekim ortaklar cari hesabında yer alan tutarların, 5811 sayılı kanunun 3/2. maddesine göre, bankalara işletmeye veya şirket adına yatırılmak suretiyle beyan edilmesi durumunda, bildirilen veya beyan edilen varlıklar nedeniyle %5 vergi yüküne katlanılarak 1/1/2008 tarihinden önceki dönemlere ilişkin vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılamamaktaydı.
Son olarak, 6111 sayılı yasanın 11/2. Maddesine göre, 31/12/2010 tarihi itibarıyla işletmelerin bilançolarında görülmekle birlikte gerçekte bulunmayan işletmenin esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla ortaklarından alacak tutarlarından,% 3 oranında vergi hesaplanması durumunda ek tarhiyat yapılamayacağı düzenlemesi yapılmıştır.
Yazımızda, 6111 Sayılı Yasa kapsamında kayıtlarda yer aldığı halde işletmede bulunmayan ortaklardan alacakların beyanı konusundaki görüşlerimiz, taslak tebliğ metni de dikkate alınarak örnek olay üzerinden açıklanmıştır.
2- ORTAKLAR CARİ HESABI
Tek Düzen Hesap Planında yer alan 131 ve 231 Ortaklardan Alacaklar Hesabı ; 131 hesap, ortakların işletmeye olan kısa vadeli borçlarının izlendiği hesaptır. 231 hesap, ortakların işletmeye olan uzun vadeli borçlarının izlendiği hesaptır. Hesaplar aktif karakterlidir.Bu hesapların borç bakiyesi vermesi, ortağın işletmeye borçlu olması anlamını taşımaktadır. Uygulamada şirketin ortaklar tarafından finanse edilmesi durumunda hesaplara ters kayıt yapılabilmektedir.
Tek Düzen Hesap Planında yer alan331 ve 431. Ortaklara Borçlar Hesabı; İşletmenin esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla ortaklara borçlu bulunduğu sırasıyla kısa ve uzun vadeli borçların izlendiği hesaplardır. Hesaplar pasif karakterlidir. Hesapların alacak bakiyesi vermesi, ortağın işletmeden alacaklı olması anlamını taşımaktadır Ancak uygulamada ortağın işletmeden çekiş yaptığı bir hesap olarak kullanılmakta ve bu pasif hesaplar borç bakiyesi de verebilmektedir.
Bu kısa açıklamalardan sonra 6111 sayılı yasa ile yapılan düzenlemeye geçebiliriz.
3- 6111 SAYILI YASA İLE YAPILAN DÜZENLEME
13.02.2011 tarihinde mecliste kabul edilerek, 25/2/2011 tarihli ve 27857(1.Mük) sayılı resmi gazetede yayımlanan, 6111 sayılı yasanın, kayıtlarda yer aldığı halde işletmede bulunmayan emtia, kasa mevcudu ve ortaklardan alacaklar başlıklı , 11/2. Maddesi aşağıdaki gibidir.
“ MADDE 11-(2) Kayıtlarda yer aldığı halde işletmede bulunmayan kasa mevcudu ve ortaklardan alacaklar hakkında aşağıdaki hükümler uygulanır:
a) Bilanço esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükellefleri, 31/12/2010tarihi itibarıyla düzenleyecekleri bilançolarında görülmekle birlikte işletmelerinde bulunmayan kasa mevcutları ve işletmenin esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla (ödünç verme ve benzer nedenlerle ortaya çıkan) ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarlar ile ortaklara borçlu bulunduğu tutarlar arasındaki net alacak tutarlarını bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna kadar vergi dairelerine beyan etmek suretiyle kayıtlarını düzeltebilirler.
b) (a) bendi kapsamında beyan edilen tutarlar üzerinden% 3oranında hesaplanan vergi, beyanname verme süresi içinde ödenir.
c) Bu fıkra kapsamındaödenen vergiler, gelir veya kurumlar vergisinden mahsup edilmez; beyan edilen tutarlar ve ödenen vergiler, kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak kabul edilmez. Bu fıkra uyarınca beyan edilen tutarlar nedeniyle ilave bir tarhiyat yapılmaz.
(3) Maliye Bakanlığı, bu maddenin uygulanması ile ilgili olarak yılı içerisinde ödenmesi gereken vergilerin ödeme sürelerinde değişiklik yapmaya, 213 sayılı Kanun hükümlerine göre bildirimde bulunma zorunluluğu getirmeye ve uygulamaya ilişkin diğer usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.”
Bu düzenlemenin özelliklerini taslak tebliğ metni de dikkate alınarakaşağıdaki gibi sırayabiliriz.
a-Yasadan Kimler ve Hangi Alacaklar Yararlanır
Ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarları, sadece bilanço esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükellefleri beyan edebilecektir.
Dolayısıyla bilanço esasına göre defter tutan gelir vergisi mükellefleri ile işletme hesabı veya serbest meslek kazancı defteri tutanlar bu uygulamadan yararlanamaz. Aslında Vergi Usul Kanunun 177/5. Maddesi uyarınca, kurumlar vergisi mükellefleri statüsü gereği birinci sınıf tüccar sayılırlar ve bilanço esasına göre defter tutmak zorundadırlar. Ancak anılan maddenin parantez içi hükmüne göre, kurumlar vergi mükelleflerine, Maliye Bakanlığınca işletme hesabına göre defter tutmaya izin vereceği düzenlemesi gereği veya alışkanlık eseri bu ayrımın yapıldığı düşünülmektedir.
Ayrıca beyan edilecek alacakların, 31/12/2010 tarihi itibarıyla düzenlenecek bilançolarda görülmesi gerekir. Anılan bilançoda görülmeyen cari hesaplar beyan konusu olmayacaktır.
Bir diğer konu da kurumların, 31/12/2010tarihi itibarıyla düzenleyecekleri bilançolarında görülmekle birlikte işletmelerinde bulunmayan işletmenin esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla oluşan alacak tutarları beyana konu olacaktır.
Dolayısıyla, kurumlar verigisi mükelleflerinin normal ticari ilişkiden kaynaklanan alacakları beyana konu olmayacaktır. Aslında esas faaliyet dışı alacaklar ifadesinin yasa metnine uymadığını düşünmekteyiz. Esas faaliyet dışı işlemlerin, yasa da yer alan ödünç verme işlemlerinin yanısıra, belgelendirilmeyen giderler dolayısıyla yapılan kayıtları, kanunen yasaklanmış ödemeleri, kayıtdışı satışları, kayıtdışı kar dağıtımı dolayısıyla oluşan alacakları ifade ettiği düşünülmektedir.
Dikkat edileceği üzere, ortakların hukuki statüsünden bahsedilmediği için, düzenlemenin gerçek kişi ve tüzel kişi ortaklardan olan alacakları kapsadığını düşünmekteyiz. Ancak uygulamanın gerçek kişi ortaklarla sınırlandırılmamasını önemli bir eksiklik olarak görmekteyiz.
b-Beyan Yeri ve Zamanı
Kurumlar, bahsedilen alacaklarını, 6111 sayılı Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna kadar vergi dairelerine beyan etmek suretiyle kayıtlarını düzeltilecektir. Yasa, Cumhurbaşkanınca 12 gün içinde onaylanmış ve 25/2/2011 tarihli ve 27857(1.Mük) sayılı resmi gazetede yayımlanmıştır. Buna göre mükelleflerin, 31Mayıs2011tarihine(butarihdahil)kadarvergi dairelerinebeyanetmeksuretiylekayıtlarınıdüzeltebileceklerdir. Beyan konusunda kullanılacak form ise taslak tebliği eki 22 de yer almaktadır.
c- VergiselYükümlülüklerveMuhasebe Kayıtları
Bu bölüm tamamen taslak tebliğden alınmıştır.
Bilançolarında görülmeklebirlikteişletmelerindebulunmayankasamevcutlarıve ortaklardanalacaklartutarlarınıdüzeltmekiçinbeyandabulunanmükellefler,beyanedilen tutarlarüzerinden%3oranındavergihesaplayacak vehesaplananvergiyibeyannameverme süresi içindeödeyeceklerdir.
Sözkonusututarlarınbeyanıüzerine,defterkayıtlarınındüzeltilmesi gerekeceği tabiidir.
Örnek-(C)Anonim Şirketinin,31/12/2010tarihlibilançosundabulunmaklabirlikte işletmebakımından gerçekteolmayanortaklardan alacakveortaklaraborçtutarları,bilanço hesaplarıitibarıylaaşağıdakigibiolup,beyantarihiitibarıyla bututarlarındeğişmediği varsayılmıştır.
- 131. OrtaklardanAlacaklarhesabı 150.000TL
- 231. OrtaklardanAlacaklarhesabı 75.000 TL
- 331. OrtaklaraBorçlarhesabı (85.000)TL
- 431. OrtaklaraBorçlarhesabı (60.000)TL
Buçerçevede;
Beyantutarı: [(150.000+75.000)-(85.000+60.000)=] 80.000 TL Hesaplananvergi: (80.000x %3=) 2.400 TL
olacaktır.
Anılanmükellef, sözkonusututarıbeyanedecekvebeyanedilentutarüzerinden hesaplananvergiyibeyannamevermesüresindeödeyecektir.
Beyanlailgilimuhasebekayıtlarıaşağıdakişekildeolacaktır.
-Bilançodagörülmeklebirlikteişletmedebulunmayan ortaklardanalacakların düşülmesi:
/
689 DİĞEROLAĞANDIŞI GİDER VE 80.000 TL ZARARLAR
(6111 sayılıKanunun 11/2Maddesi) (KanunenKabulEdilmeyenGider)
131 ORTAKLARDAN ALACAKLAR 65.000 TL
231 ORTAKLARDAN ALACAKLAR 15.000 TL
/
- Vergininhesaplanması:
/
689 DİĞEROLAĞANDIŞI GİDER VE 2.400 TL ZARARLAR
(KanunenKabulEdilmeyenGider)
360 ÖDENECEK VERGİ VE FONLAR 2.400 TL
/
-Bilançodagörülmeklebirlikteişletmedebulunmayanortaklardan alacaklardan kaynaklanangiderlerinnazımhesaplara(kanunenkabuledilmeyengiderolarak)kaydı:
/
950 KANUNEN KABUL EDİLMEYEN 82.400 TL GİDERLER
951 KANUNEN KABUL EDİLMEYEN 82.400 TL GİDERLERALACAKLI HESABI
/
Dikkat edileceği üzere, yukarıda yapılacak kayıtlar sonucu, kurumların bilanço kalemi gelir hesaplarına aktarılmış olacaktır. Dolayısıyla ortaklar cari hesabında yer alan tutarlar silinerek ticari karda azalışa neden olacaktır. Bu düzenlemenin kurumların sermaye yapılarını etkileyeceği açıktır.
d-Beyan Edilecek Tutarın Belirlenmesi
Yasa dahilinde işletmenin esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarlar ile ortaklara borçlu bulunduğu tutarlar arasındaki net alacak tutarlarının beyanı öngörülmüştür.
Burada dikkat edilmesi gereken husus, ilgili hesapların 31.12.2010 tarihli bakiyelerinin tamamı değil, gerçekte olmayan fiktif tutarların beyan edilmesidir.
Buna göre, bir kurumlar vergisi mükellefinin 31/12/2010tarihli bilançosunda yer alan bilgiler aşağıdaki gibidir.
|
Borç Bakiye TL |
Alacak Bakiye TL |
Net Tutar TL |
131 Hesap |
600.000 |
200.000 |
400.000 |
331 Hesap |
100.000 |
40.000 |
60.000 |
Fark |
|
|
340.000 |
Bu kurum yukarıdaki hesaplar içinde yer alan, esas faaliyet konusu dışındaki işlemlerinin tutarının aşağıdaki gibi olduğuna karar vermiş ve vergi dairesine beyan etmiştir.
131 Hesap |
331 Hesap |
Fark |
300.000 |
100.000 |
200.000 |
Bu durumda, kurum 6111 sayılı yasa kapsamında 340. 000.-TL üzerinden değil 200.000.-TL üzerinden %3 oranında, 6.000.-TL vergi hesaplayıp ödeyecektir.
Ayrıcaödenen vergiler, gelir veya kurumlar vergisinden mahsup edilmeyeceği gibi beyan edilen tutarlar ve ödenen vergiler, kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak kabul edilmeyecektir. Bunun sonucu olarak, vergi dairesine beyan edilen ve işletmenin aktif hesaplarda bir azalışa neden olan uygulamanın bilançonun pasifte ticari karda azalışa neden olacağı açıktır.
Yasanın diğer hükümlerinden (matrah artırımı) yararlanılması durumunda ayrıca ortaklar cari hesabının beyanı yapılabilir. Ancak bu durumun 2010 yılı için anlamlı olmadığını düşünmekteyiz.
e-Beyan Edilen Tutarlar Nedeniyle İlave Tarhiyat Yapılamaması
Yasanın 11/c fıkrasında, beyan edilen tutarlar nedeniyle ilave bir tarhiyat yapılmayacağı düzenlemesi yapılmıştır.
Düzenlemeye ilişkin olarak taslak tebliğde, kurumlarvergisimükelleflerince6111sayılıKanunun11’incimaddesininikinci fıkrasıuyarınca,yapılanbeyanlailgiliolaraksözkonusututarların ortaklaradağıtılıp dağıtılmadığınabakılmaksızınkardağıtımınabağlıvergikesintisineyönelikilavebirtarhiyat yapılmayacağı belirtilmiştir.
Konu ile ilgili görüşlerimiz aşağıda açıklanmıştır.
Beyanda bulunan kurumlar vergisi mükelleflerine, beyanda bulunulan kısım için 2010 yılına yönelik kurumlar vergisi tarhiyatı yapılamaz. Dolayısıyla 2010 yılına yönelik adatlandırma yapmak suretiyle ek bir tarhiyat yapılamayacağını düşünmekteyiz. Aksi uygulama mükelleflerin kendi kendini ihbar ettiği anlamını taşır. Ayrıca beyan edilen alacaklar, 2010 yılından önceki dönemlerdeki bilançolarda yer alıyorsa önceki dönemlerde de ek tarhiyat yapılmaması gerektiğini düşünmekteyiz. Ancak bu hususun açıkça belirtilmesinde fayda görmekteyiz.
Öte yandan beyanda bulunulan kısım için kurumlar vergisinin yanında, KDV tarhiyatı yapılamayacağını düşünmekteyiz. Gelir vergisi stopajının yapılamayacağı ise taslak tebliğde açıklanmıştır.
Ancak beyan edilmeyen bir başka deyişle beyan edilen tutarın üzerinde, esas faaliyet konusu dışında bir işlem olduğunun tespiti halinde ek tarhiyat yapılabiir. Düzenleme buna engel teşkil etmemektedir. Nitekim taslak tebliğin VII-E bölümünde açıklandığı üzere, 6111 sayılı Kanunun 10 ve 11 inci maddelerinin uygulanmasına ilişkin olarak yapılan işlem ve bildirimlerin 6111 sayılı Kanun hükümlerine uygun yapılıp yapılmadığı hususu Maliye Bakanlığınca araştırılabileceği belirtilmiştir.
4-ORTAKLAR CARİ HESABINDA VERGİ YÜKÜ
Bu bölümde, bir kurumun gerçek kişi ortaklarına ortaklar cari hesabı yolu ile karşılıksız para kullandırmasının tespiti halinde vergisel yükü açıklanmıştır. Ortakların kurumlar vergisi mükellefi olması durumunda stopaj olmadığından Gelir Vergisi yükü olmayacaktır.
a-Kurumlar Vergisi Yükü
Bilindiği üzere, ortaklar cari hesabında para hareketleri dolayısıyla şirketlerin ortaklarına karşılıksız para kullandırdığı sonucuna varılarak, KVK’nun 13/1. maddesi uyarınca transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı eleştirisi yapılmaktadır.
Fark belirlenirken uygulanacak faiz oranı konusunda, öncelikle işletme içi emsale bakılarak kredi kullanımlarının yıllık ortalaması alınmaktadır. İşletme içi emsal yoksa kısa vadeli borçlarda uygulanan, T.C. Merkez Bankasının avans işlemlerindeki faiz oranı dikkate alınmaktadır.
Buna göre, bir kurum 2010 yılında ortaklarına para kullandırması sonucu %15 iç emsal faiz oranı dikkate alınarak hesaplanan 200.000.-TL tutarında transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıttığında katlanacağı vergi ve ceza tutarı aşağıda hesaplanmıştır.
Vergilendirme Dönemi |
Dağıtılan Kazanç (TL) |
Kurumlar Vergisi Oranı |
KV Tutarı (TL) |
Vergi Ziyaı Cezası (TL) |
2010 |
200.000 |
20 % |
40.000 |
40.000 |
b-Gelir Vergisi Yükü
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 13’üncü maddesinin 6’ncı fıkrası uyarınca tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılan kazanç, Gelir ve Kurumlar Vergisi kanunlarının uygulamasında, bu maddedeki şartların gerçekleştiği hesap döneminin son günü itibarıyla dağıtılmış kâr payı sayılmaktadır. Dolayısıyla kurumlar vergisine tabi kurumların, tam mükellef gerçek kişilere, 75’inci maddenin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde yazılı kâr paylarını dağıtması halinde % 15 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir.
Bir önceki örneğimize göre Gelir Vergisi yükü;
Vergilendirme Dönemi |
Dağıtılan Net Kar Payı (TL) |
Brüt Kar Payı Tutarı (TL) |
Uygulanacak Tevkifat Oranı |
Tevkifat Tutarı (TL) |
Vergi Ziyaı Cezası (TL) |
|
(A) |
B=A/0,85 |
C |
D=B*C |
|
Aralık 2010 |
200.000 |
235.294 |
15,% |
35.294 |
35.294 |
c-Katma Değer Vergisi Yükü
Kurumların, ortaklarına veya ortaklarının ilgili bulunduğu tüzel kişilere cari hesap yoluyla borç para kullandırmaları işlemi, finansman hizmeti olup, Kanunun 1/1’nci maddesine göre KDV’ye tabi bulunmaktadır. Söz konusu finansman hizmetine uygulanacak KDV oranı, % 18 dir. Cari hesap yoluyla borç para kullandırma işleminin faizsiz veya emsaline göre düşük faiz karşılığı yapılması durumunda ise, katma değer vergisinin matrahı yapılacak adatlandırma işlemi sonucunda bulunan ortaklara aktarılan örtülü kazanç tutarı olacaktır. Buna göre,
Vergilendirme Dönemi |
Dağıtılan Kazanç (TL) |
Uygulanacak KDV Oranı |
KDV Tutarı (TL) |
Vergi Ziyaı Cezası (TL) |
Aralık 2010 |
200.000 |
18 % |
36.000 |
36.000 |
d-Toplam Vergi Yükü
Kurumun transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı tutarı olan 200.000.-TL üzerinden hesaplanan toplam vergi yükü aşağıdadır.
|
Vergi TL |
Ceza TL |
Kurumlar Vergisi |
40.000 |
40.000 |
Gelir Vergisi Stopajı |
35.294 |
35.294 |
KDV |
36.000 |
36.000 |
Toplam |
111.294 |
111.294 |
Devam eden incelemelerde, 6111 sayılı yasa ile getirilen düzenlemelere göre, (md 4/1) yukarıda yer alan vergi tutarının yarısı alınacak, cezalar alınmayacaktır. Ancak analimizde bu husus ihmal edilmiştir.
e- 6111 Sayılı Yasa Kapsamında Vergi Yükü
Yasa dahilinde işletmenin esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarlar ile ortaklara borçlu bulunduğu tutarlar arasındaki net alacak tutarlarının beyanı öngörülmüştür.
Yazı konusu örneğimizde, dağıtılan kazancın hesaplandığı cari hesap bakiyesi tutarı şu förmülle hesaplanır. (Faiz oranı %15 ve alacak bir yıl boyunca işletmede mevcuttur.)
Örtülü Kazanç Tutarı |
= |
Bakiye Tutarı x Faiz Oranı x Gün |
36.500 |
Bakiye tutar bize, 6111 yasa kapsamında beyan edilecek tutarı verecektir. Buna göre,
200.000 |
= |
Bakiye Tutarı x 15 x 365 |
36.500 |
200.000 x 36.500 = Bakiye Tutar x 15x365
Bakiye Tutar = 1.333.333.- TL
Kurum, vergi dairesine işletmenin esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla ortaklarından alacaklı bulunduğu tutar olarak 1.333.333.-TL yi beyan etmesi gerekecekti. Dolayısıyla, bu tutar üzerinden 6111 sayılı yasa kapsamında (1.333.333 x %3) =39.999,99 TL vergi ödeyecekti.
Bu durumda 6111 sayılı yasa ile (111.294- 39.999,99= 71.294,01 TL vergi ve 111.294.-TL ceza alınmasından vazgeçilmiş olacaktır.
Burada hesaplanan avantaj, beyan edilecek borçlu cari hesap bakiyesinin olması durumunda net tutar daha az olacağı için büyüyecektir.
5-SONUÇ
Vergi aflarının vazgeçilmezleri arasında yer alan ortaklar cari hesabı ile ilgili olarak, 6111 sayılı yasa ile getirilen düzenlemelere bu yazıda yer verilmiştir. Yapılan rakamsal örnek ile alınmasından vazgeçilen alacağın boyutu ( mükelleflerin ödemeyecekleri tutar) rakamsal basit bir örnekle ortaya konmuştur. Yapılan çalışma sonucu, 1.333.333 TL beyan edilmesi durumunda, 6111 sayılı yasa kapsamında 39.999,99 TL vergi ödenmek durumundadır. Aksi durumda (Devam eden incelemelerde, 6111 sayılı yasanın 4/1. Maddesi ihmal edildiğinde) 111.294.-TL vergi ve aynı tutarda ceza yükü oluşmaktadır. Bu durumda 6111 sayılı yasa ile (111.294- 39.999,99= 71.294,01 TL vergi ve 111.294.-TL ceza alınmasından vazgeçilmiş olacaktır. Bu tutarlar bize yapılan düzenlemenin alternatif maliyetlerini, mükellefler açısında ise aftan yararlanmanın cazibesini göstermektedir.